Sargılı Bir Yaşam Teknesindeyim
Bezgin kahroluşlarla çevirdim usumun çemberini
Kemiklerimi çevreleyen bir ağrı dolaştı can evimi Sırlarla çizilmiş bir sevda yankısı bozdu sessizliği İçimin tufanlarına sokuldu aşk, bulamadım ahirini. Odaları güne hasret sığınağımın kahır penceresinde Hüznün kokusunu emerken toprak, ben üşüyorum Sıkıştırılmış günlerin uçup giden kül sepkenleriyle Unutulmuş ölüler kentindeyim, Fatiha serpiyorum. Mum gövdeden sızarken dibe, ten sokulur sevgiye Sorgulu muammalar birikir aşkın sarı odalarında Yapışkan özlemlerin kahrıyla dil uzanır derinliğe Unutulmuş bir buluşmanın kaydı çalarken radyoda. Dağınık bir düş bohçası sırtımda, yüreğimde alev Avuçlarımda hüzün kınası, kalmadı gözümde fer Sargılı bir yaşam teknesindeyim, götürmekte yel Azlıklar içinde çoğalamadım, sürükledi beni sel. Af edilmez onurların paylaştırılmış coşkusu tende Ağrılı gizlenişlerin mırıltılarını saklar kadın yürekte Nakarat vurgun tele, şarkılar içli bir hazanla güfteye Loş ışıklarda ömür tükeniyor, gün dâhilken geceye. Selahattin Yetgin |