sıkıntıbu yasaklar loşluğunda nasıl günler görecek çocuklar? parmaklarında tutulmamış uçurtma iplerinin yasak aşkı koşma, terleme, hasta olma-lar arasında büyüyen yıllar ____bu saklambaç terlemeleri nereye kadar sürecek ___bu git git büyüyen yasaklar helezonunda nasıl büyüyecek çocuklar ____parmaklarında çalınmış uçurtma iplerinin aşkı ve zaman tersine ilerlerken filmlerde özendiğimiz esas adamların yalancı gülüşleri her sahnede -sinemada, öğle matinesinde boş duvarlara ağladık rahat döşeklerde salon boştu ve sahneler de yaşlanmış adamlar yalınlıklarına ağladılar fiillerin hiç çekilmeyen kipleriyle baş başa verip çocuklar uçurtmalara kadınlar sessizliğe ___seslerine bir ortak aradılar bağırdıkları zaman onlardan yüksek tonda bağırılacaktı sonra elleri, elleri şiirlerdeki gibi gözyaşına bulanıp "bir nar çiçeğini ezer gibi" susacaktı kadınlar ağladılar ve bu susuz hengame bir yaz gününün hırıltılı yokuş tırmanışları gibi sanki bir buluta borçlu sanki hiç bir kuşu azat edememiş gibi öldürdüğümüz vakitlerin sönen gülüşleriyle - dakikalar geleceklerine kindar bir sezişle söz veriyorlar dakikalarca - sokaklar bu mevsimlerde güz serinliği arar sokaklar bu mevsimde insanlar... biz hala aynı kör inadımızla sinemanın öğle matinesinde güne küskün olan günden korkar, deyişlerine fütursuz seslerimiz korku perdesinde uçsuz ... |
bir yaz gününün hırıltılı yokuş tırmanışları gibi
sanki bir buluta borçlu
sanki hiç
bir kuşu azat edememiş gibi
öldürdüğümüz vakitlerin sönen gülüşleriyle
- dakikalar geleceklerine kindar bir sezişle
söz veriyorlar dakikalarca -
sokaklar bu mevsimlerde güz serinliği arar
sokaklar bu mevsimde insanlar...
biz hala aynı kör inadımızla sinemanın öğle matinesinde
güne küskün olan günden korkar, deyişlerine fütursuz
seslerimiz korku perdesinde
uçsuz
şiir okudum.
saygılar.