Züleyhâ IIZüleyhâ’nın Sevdası Can yakıyor feryadın, yüreğim ağlama sus Ki canhıraş avazın yükselir asumana. Ebedi değil keder, bitecek elbet kâbus Sabretmek adanmaktır sakın düşme isyana. Firkat kasırgasıyla umut ateşin sönmüş Kutlu saadet çarkın birden tersine dönmüş. Seni bu hale koyan nazlı canın vedası Hüzzam oldu canına Züleyhâ’nın sevdası. Can yakıyor feryadın, yüreğim ağlama sus Elbet bitecek keder değildir ömre mahpus. Derununu kanatan şu gizemli hikâye Tahammül yokuşunda çaresiz yorgun düştü. Mahrum bırakılsan da et sevgiyi himaye Umutlu hayallerin bak seraba dönüştü. Afaka yayılmasın, koru da esrarını Koru gönül közünü, görsen de zararını. Zehir katar aşına nazlı canın edası Dram oldu ömürde Züleyhâ’nın sevdası. Derununu kanatan şu gizemli hikâye Sancıyla kıvransan da vazgeçilmez sermaye. Derilmemiş duygular kalır sinemde bakir Hasreti tetikleyen gecedir benim hısmım. Acılar yaşamakta bu can nasıl da mahir Bedeni örseleyen vefasızlıktır hasmım. İmkânsız özlemlerle tutuşup yanan gece Karanlığı çöker de olur cana işkence. Her anı ömre bedel yârin şeb-i yeldası Evham oldu canıma Züleyhâ’nın sevdası. Derilmemiş duygular solar sinem de bakir Kaynar aşkın cefası görülmese de zahir. Düğün bildi hüsranı, çıkardı davetiye Yıktı gönül köşkümü, sultansız koydu tahtı. Tutsak etti aşkına gamı sundu hediye Buhrana sürükledi umut ufkunda bahtı. Aktı hüzün özüme dolup taştı ummanım Sitem yükledi efkâr tüttü serde dumanım. Sevda vurgunu kalbin bir ömürdür fedası İdam etti atiyi Züleyhâ’nın sevdası. Düğün bildi hüsranı çıkardı davetiye Ölmeden ecelime yakıldı bir mersiye. İhtiraslı düşlerde boşa çıkarken güven Yakini kucaklayan ölümlü bir hızırım. Bir kum saati gibi dökülüyorken beden Vuslatsız ufuklarda ecelime hazırım. Firak cehennem gibi daha şedit azaptan Ayrılık çıktı bahta beklediğim cevaptan. Kanatır derunumu ayrılığın sedası Hitam bulmaz gönülde Züleyhâ’nın sevdası. İhtiraslı düşlerde boşa çıkarken güven Derinleşir elemim yaşlanırken serüven. Düştüğün kör kuyudur, çıkamadığın batak Kimse duymaz sesini dilesen de imdadı. Her an ıstırap dolu mahşere çıkan sokak Ukbaya uzansa da dolmaz derdin miadı. Kem talihin refiki hicrana alış artık Ezayla yaşasan da matemle barış artık. Duyulmaz oldu gayrı nazlı canın nidası Kıyam etti gönül’e Züleyhâ’nın sevdası. Düştüğün kör kuyudur çıkamadığın batak Mahşere giden yolda karanlıktadır şafak. Sus vefalı yüreğim, inleme; ağlama sus İsyana kapılıp da girmeyesin günaha. Sevmek sabretmek demek, elbet bitecek kâbus Niyaz eyle mevlaya ersin gönlün salaha. Bilirim sancısından çatlamış gönül kubben Yenik düşmüş arzuna suskunluk dolu tövben. Karanlığa gömülmüş bu destanın ferdası Haram oldu gönül’e Züleyhâ’nın sevdası. Sus vefalı yüreğim inleme ağlama sus Elbet bitecek elem sözümdür sana namus. 15.03.2009 Menderes OYANIK |
Saygimla