Kendime Devrim...soğuk rüzgarlar esiyor temmuzun ortasında ahh düşüm! tutukladın beni içimdeki ezbere düşürdün yine gözlerimi oysa aşk tamamdı yüreğimde sadece deniz’i özlerdi düşlerim şakaklarımda bir ağrılı türkü zonklamakta kirlenmiş ellerim düzen orospuluğunda büyütürken içimde bir çocuk kalakaldım yılanların koynunda sandık kokusu sarmış yaş onsekiz düşlerimi heyelana uğramış özgürlük gülüşlerim kim çaldı direniş hikayemi oysa nasıl masumdum devrimim kendimeydi içimdeki çocuk büyümeden girdi adamlar hikayeme herkesin yarasında kanadım kendi yaram hala gizimde anlamadığım dilden şarkılar var dilimde ermenice/kürtçe/türkçe yanında çok ağladım seninle hiç ağlayamadım sevgili sustum kustum acılarımı duyarsız tarafına sana beni anlattım anlattıkça dolandım kendime hep tekelinde hiç özelinde olmadım kanadım yandım bir fısıltı olarak kaldım duyumsadığın yerde şiirler biriktirdim sana iç cebimde kitap aralarında kaldı diyemediklerim hani senin de hiç merak etmediklerin şimdi nasıl da kıymetlendi iki satır düşünce bilemedin sevgili içimdeki tüm iyilikler iflas etti düşürdüm seni ve sendekileri gece cinayetlerine öznesiz artık sevme eylemlerim sana çekimsiz bütün fiillerim nasıl yalandı yürek gözümü boyayan hayatı yakalarken sen saçlarımdan öperken ensemden hücrelerimde devrim yeniden doğardım tanrının ellerinden değişmiş gibi yazgım ateş alırdım küllerimden öyle yakalardı beni tenin tenimden oysa hep bilirdim hep korkardım gideceğinden insan ölmüyormuş sevgili ölümü özlüyormuş severken sevmek sevilmeye benzemiyor değil mi ağlamayı geçti zamanlar kadın yanım incindi sadece yaş onsekiz hayallerim hala dipdiri içimin kırsalına bıraktım sevişlerini bir alaz çatlayan dudak kıvrımlarımda sana özlemin teriyle suladım kurak topraklarımı oysa hiç sığıntı olmamıştım bir sevdanın koynunda kirlendim materyal bir seçimin peşinde söyle! bu seçime değdiğini söyle yırtılsa gökyüzü girsem içine utanırken toprağın bereketi dualarımdan sen gittin sevdanın dölünü bıraktın bana oysa hiç sevişmedim ben bu sevdayla hiç durmadım seninle kavgalarıma hep vardın da hiç yoktun gibi şimdi ne haldeyim biliyor musun “hayır” deme beni benden iyi tanıyorsun biliyorum günde üç vakit beni kusuyorsun ve her gece rüyanda aynı yerden düşüyorsun ben kokuyorsun benden korkuyorsun beni özlemek yoruyor seni elinden ayağından kesiliyorsun üşüyorsun ! sevdama/ kadınlığıma üşüyorsun aklını tırmalıyor susayan yanım içini acıtıyor kavgalarım heyecan veriyor mu şimdi şiiri şiir geziyorsun ölüyorsun sevgili şiirlerde ölüyorsun sevgi kaya "sana durdum kendimi unuttum…ben firarım şiirlerden….yazın yeniden…" |
...
İnsan belli zamanlarda kendine varış yolunda bulur kendini,hangi pervazdan baksa hayata kendi seçimlerini yargılar bulur,kendi mahsülünü hesaba girişir ve nedense hep kötü oluşumlara şekil verir bu zamanlarda.Ertesi gün yeniliklere gebedir hesaba girişen nezdinde,yeni bir adım çok işlevseldir ona göre ve atacağı bir adımın heybesine yükler umudu,istiflediği ne çok gayesi vardır bu zamanlarda farkeder.Artık gün yüzü görmelidir gayeler,hayatı adımlamaya vira bismillah!
İlk okuyuşumda şiiri bitmiş göremedim sanki bir daha okumalıydım ağzımda yarım bir tat vardı,dönüp tekrar okuyunca anladım ki şiir tekrarlı okuyuşlara hitap ediyor ki düğümleri kolay çözülsün istemiyor..Mükellef bir şiirle ağırlandım sayfanda şair,histe,olgunlukta,aşkta,aykırılıkta vardı bu şiirde baş öge insandı ötesi kendine varıştı..
Tebrik ve teşekkürler şaire iyi paylaşımından ötürü.