Fahişe IIsaklamış sevdayı parmak izlerinden yorulmuş bedeninde neonların kırmızısını solumuş gülüşünde hayallerinin kanamalı hali... şehri izliyordum penceremden mini elbiseli kadın arabadan inene kadar hızla uzaklaştı parasıyla hükümdar adam bir araba dolusu seviş gitti bir kadın taştı sokağa, bin araba dolusu utanç çaresiz kimliklerin tenini deliyor topukları pişmanlığını yolarcasına çekiştiriyor eteğini bacaklarındaki mora karışmış önce dudak sonra parmak izleri kasıkları aç sevicilerin dağınık yatağı tebessümler intiharda gülümsemelerin gölgesinde penceremden seni izliyorum / sen benden habersiz üstü açık bir utanç yanaşıyor yanına belli ki havası kadar yok parası gidiyor... dalıyorsun köşe başında esrar kokulu adam ütüsü tek çizgi, yüzü dikiş içinde mavi bir ışık yok ediyor erkek duruşu sen oradasın – kıpkırmızı - orospuya bak diyordu – şişeyi fırlatırken fren sesine karışan gölge gülüyorsun mecburdun vesikalı bir hayat yazıyordun lacivert bir kapıya uzanırken karanlık geceye uzanırsın bir araba dolusu adamlık alır seni bir araba dolusu utanç bilmediğin kaçıncı yatakta devrildi ay kirpiklerinde çapak kadınlığına dolan döl neonlar söner ayaz tutmuş güneş sıyırır çarşafı adamlar gider kokular iz üzerinde duvardan düşer zaman düne ölen güne gülen maske masken üstüne hayata meydan okuyuşun bu sevişmeler hayata meydan okursun aslında s e v i ş m e d e n |
sancılı hayatlar aleni anlatılmış.
bayıldım. fahişeyi fahişe yapan
kirli çarşaf sahibi namuslular. KUTLUYORUM...