Dar Vakitte Sayıklamalaracıları emzirdi sancılı zaman takıldı hayat ağına elimde kalan ne varsa kayıp gitti avucumdan yıllar gözümün yaşına bakmadan... gökyüzümü parçaladı çıldıran kuşlar… intihar soluğunda kesilip budandı dallarım kurudu düşler elveda diyen rüzgarla -çığlıklı boşluk dört bir yanım- dudağımda sıkışıp kalan sözcükler göç etti ardından şizofren yalnızlık mesken tuttu bulvarları karanlık çoğaldı yüzümde an be an… gözlerim taradı ufukları her gün bıkıp usanmadan yine güneş pencereme dargın yine kaygılı tan… adınla parçalanan kaldırımlar suskun hangi harfi kaldırsam altında kan… -uzak diyarlara çığlık bağışlıyorum- tutuluyorum ansızın bastıran yağmura ezelden tutkunumdur kader çizgimi boğan sulara! devasa dalgalar şimdi kıyıları parçalayıp koparmakta yasak masal sığmıyor acuna hiç bir eser kalmıyor sevdadan yana… karşı kıyıda unutulana son bir kez bakıp sarılıyorum sıkıca bende kalana o günahsız o gün/ah ah!… …… -özlenir mi hiç iki soluk arası mekik dokuyan ölüm- |
iki soluk arası mekik dokuyan ölüm-
Gün gelir ölümü de özler akşam kızıllığında, gün gelir yaşamı arzular tan yeri ağarırken. Hayat bu şaire, şair dediğin gönlün elçisidir.