(4) Çobanoğlu Hati
Duvar’da Ayna.
Ayna’da Resim. Resim’de Tek-Tip, Tek-Tip’te caka. İki Dost Kep’li; "Askerlik Hatırası" Ayna’nın öte-ucu; Fotoğraf. Gülümser güzel bir Kürt Kızı. "- Anlat hele Asra Bacı’nı." "- Kaç kere anlatayım, Hati. O senin üç yıllık Karın." "- Seninde Bacın, Kurban! Kara, iri-Mısır-Püskülü, sert-kıvır Saçları. Sığmaz Oya’lı yazma’nın altına. Taşar, Mine’sine dolanır. Mutlak, Oya’sını da o örmüştür. Görürüm; İnce-Uzun, Narin Parmaklarını. Bilirim; "Özledim seni" dir bu Mine’nin adı... "- Nerden bilen, Kurban?" "- Bir Tarihte okumuşdum; Her Mine’nin bir anlamı var. "Al beni", "Gözüm sende", "Sözlüyüm ben" der gibi. "- Ben de ad’larım geceleyin Yıldızları, ha böyle; "Sürer Sürümü Yayla Düzüne, yayar Pamuk-ak, yumuşak, yün Koyunları yere Yatak yaparım. Zifir Kara-Göğü çekerim üstüme Yorgan. Ayak Ucumdan-Saç Kılıma dek; Gök-Gubbe, Yıldızlar. Ararım ilkin Çak-mak’ı" "- Çoban Yıldızı?" "- He! Hevli, Ziyaretlerim adım-adım. Sohpetlerim Büyük-Küçük Kepçe ile" "- Büyük ve Küçük Ayı?" "- Ayı’nın Gök’te ne işi var Bre! Boşver, anlat Asra Bacı’nı hele." "Yeni Ay gibi,ince, oval, ak, pak Yüz. İki kalın Hilal, Keman gibi Kaş’lar. Sürme, sivri Kirpikler bu Yay’ın ucunda gergin..." "- Vur Balam, gönlüme Oklar." "- Hati! Kesme, lütfen Lafımı." Uzun-sivri Kemerli, Kanatları Üçgen, küt bir Burun. Al’lanır Yanaklarında da iki çukur Gamze Küçük, ince, keskin iki Bıçak Dudaklar, minicik sivri çene..." "- O Bıçak bir açılacak. Dökülen İncileri gör hele" "- Lütfen Hati, ikide-birde..." "- Beje Kurban!" Gülermi, gülümsermi, söylermi yada susar; "Kiraz Çekirdeği püsküresi" büzük-gergin Dudaklar." "- Çi Kirazi?" "- Öyle denir.Yani "Laf dilinin ucunda". Ha çıktı, ha çıkacak." "- Gel Teskere der gibi. Ya Gözleri?" "- Ha-tii ! "- Beje Balam. Ne anlatman, Gözleri?" "- İki iri Zeytin-Kara, Şeyla. Arar birbirini sanki başka Mekanda, Ağma. İki Aylık Hamile iken Ana’sı, "Kızamık" olmuş. Asra Bacım, çığlık-çığlığa Kör doğmuş. En Başın, biz mutluyuz yazar Fotoğrafın Yakası. "Ben" i kullanmaz, "Biz" der, Dayı Kızı’na yaydırır. Ya Hati? "- Yaz bakalım! Evindarım, sizi özledik." "- Sen yazdırıyorsun, beni karıştırma!" "- Ben desem doğru olmaz alınır, Balam. Hem sen niçin özleyeceksin onu, Asra Bacı’nı? Tanımanki! Has nakım, kızarım ha!" "- Olur Hati, yazalım; Biz de özledik sizi. Şükran, Dayı Kızı’na" "- Na be Şükran? Emre Bacın beş çocuklu, Evli. Nabe, olmaz. Em havalın, senli-benli La-u-bali! |