Ahuzâr-senli şiirleri vurmalıyım bu gece haritalardan adını sildirmeliyim anılara terk edip suskun kenti heybemde hüzün yollara düşmeliyim- suyun yarasını korla dağladı zaman kayıtsızdı acıya ıstıraba oysa vakit bir elveda kadar yakındı dargındı bütün notalar şarkılara soluksuz sözcükler kan revan… usun kumsalına vurdu yosunlu anılar hicran kayasına çarparak parçalandı efkârlı rüzgâr tüm gücüyle haykırdı... hangi harfin elinden tutsam hangi şiire başlasam âh-u-zârdı! ayrılık kopkoyu kıvamlı acıyı zerk etti damarıma. hüznün kapısını aralayan mevsim susarken yolculuk başladı sonsuz yalnızlığa… - imlasız aşk canda hâr umut toprakla hemhal suyun avazı zindan mezar susuşunda yâr- çamur deryasında lotus anıların tozunu silkeleyip açarken yaprağında kristal damlacıklar parıldıyor kaç hikaye parçalanmış goncasında bilemiyoruz dualarla sığınıyoruz canâna… bağışla! sesinin ırmağını gönül yurduma sözün nuru aralasın ruhun kapısını fermâna niyaz etsin kelâmım… buğulu camdan süzülen yağmurlar yolun sonuna doğru kıvrılıp giderken ateş(l)e yazıyoruz sözün özünü sabrın közüyle dağlayarak. ey hayat! cana sarılan cefâ sırlı aynalara yansır(mı) gözümüzdeki perdeyi kaldırarak! Şiirime ses olan çok değerli ve sevgili Ceyda Görk’e teşekkürlerimle... |
sesinin ırmağını gönül yurduma
sözün nuru aralasın ruhun kapısını
fermâna niyaz etsin kelâmım…
şiirdi şiir gibi
nazenin esinti
kutlarım
sevgiler