Sıdk-ı can
Şimdi seni düşünüyorum
Elleri korda, bir akıncının terkisinde Bir fetih öncesinde, koşar adımdasın Gönlüme koyabileceğim, en zor misalsin Ve yarım asırdır rüyalarını gördüğüm Sen, aşılmaz dağları olan visalsin Şimdi seni düşlüyorum Acabaların belkisin de, mazur Yargısız infaz yapıyorsun, benim için Hükmetmiyorsun, emrediyorsun: Asılsın! Ben vicdanının yakasından tutmuşum Soruyorum, gözlerinin içine bakarak Ey yürek yakan aşk, söyler misin? Kalbime miladını düşür Kaçıncı asırdasın? Şimdi, seni soluyorum nefeslerimde Dev adamın, ayak seslerini aks eder göksüm Kolları ve bacakları kesilmiş bir beden gibi İsmini telaffuz etmeye çalışırken sesim Eğilip doğrulmaya kalktıkça, buruc Püskülü vefaya teğet geçer fesin Cismin kaç harften müteşekkil Bırak kalsın, söyleme artık! Sırrını masiva bilmesin Şimdi sen oluyorum Ellerim ateş, gözlerim yumru Eski bir mezar taşında, maça kumru Esareti okuyor toprağımıza ve diyor ki, Bakma gerisin geriye, dönüp de sakın Ne muhabbet sahih, ne sevda asil Aşk muhasara altında Yürek yağmada Şimdi seni, maziye döllüyorum Ödlek ricatların belasından uzak kalasın Kederlenme güz gördüğüme, varsay ölüyorum! Küllerinden dirilmeye, bir başka baharda Teennilerin okunsun, tenin canlansın Bana ruhunu ver, cürüm sana kalsın Doğru yerde ve doğru zamanda Tanrı (Allah c.c.) ikimize birden Sıdk-ı can versin Mehmet Sani Özel 14.06.2009 |