11
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2316
Okunma
Muşamba yüzlü ifadeler
Yüzüme çarpan, insan unsuru
Bin yıllık hayallerin çöküşü düz karede
Saniye bine bölünür, her bakışta bin kere
Kim bilir? Kaç bin yılı ifade eder, her zerre
Ve hiç kimse sırtına almaz kabahati, kusuru
Zehir kusar; ifa edilmeyen, ötelenen vadeler
Ve kıyamettir o, hiç kimse konuşmaz
Kahreden sus vakti..
Mükemmelliğe koşudur hayat
El ele, kol kola gidilir, aşk olsa gönüllerde
İp hep beraber göğüslenir, bakılsa tarihte görürlerde
Öne geçmeye çalışanlar, sırayı bozarlar, mazeret öne sürerlerde
Sonra, haksız kazanca sevinir, gururlanır, içten içe gülerlerde
Haşr’a varınca, dillerinde diken, ellerinde heva
İlk aldıkları haber; sevinmeleri yasak olduğu!
Ve o mekanda her yön batıdır, her taraf doğu
Ateşin sardığı kalpte hissederler en soğuğu
Hücrelerini inkar ve küfürle besleyenler ya
Yalanladıkları gerçeği görünce, sökülürler
Tuttukları faraziyelerle birlikte, mamafih
Parçalanır, berhavaya dökülürler..
Ya o insan..,
Anlamak istedi de neyi anlamadı?
Hangi hayrın başını tutmak istedi de yetişemedi?
“Ben bir köleyi efendi etmek istiyorum!” dedi de, tutsak kalmadı
Gerçek şu ki; iyilik yapmak isteyen, bahane aramadı
“Şartlar müsait değil!” Demedi...
Mehmet Sani Özel
08.02.2010
5.0
100% (9)