Bu gece gider gelirim
Esefle isabet arasında tinim
Ayın etrafında visal halelerim
Yerin ayarı çatlamış, üşümüş gül!
Gün, çiyden kristal elbiseler giyinmiş
Hüzünlü ritimler dokunuverir abadıma
Önce ayaz, sonra firak! İliklerime kadar
Velev ki efsunlu bir yaz, ısıtır kanımı
Isıtır ısıtır da, harlanan hasretim
Kalbime saplanan ok olur,…..
O aklıma düştü! Diye mi?..
Üzerime, hâlet-i ruhiye si
Aşkın rayihası sinmiş..
...

Hafızamı toparlar istifadem
Bir heceyi üç nefes eder üflerim
Beni benden daha çok düşünmüş!
Derde derman, hekime şükranım..
Eyvah ki; dökülmüş yüreğimden
Sefası sürülmemiş düşlerim..

Aforizmalar uçuşur, sinemin sathında
Sidret-ül Müntehada, kaza geçirmiş nadan gibiyim
Karanlık köşeler ve kuytu dehlizler, mamafih bahtımda
Mefkûrelere selam durmuş, avane şadan gibiyim
Aşka sınarım kendimi, başkasına değil!
Ağlanacaksa da, gülünecekse de.,
Halihazırım bu: Hay Hak..

Medarıiftiharımızda şu’leriz pervaneler var
Hu deriz, elhamdülillah etrafımızda pirifâni Mevlanalar var
Göğsümde yaz, göğsümde kış, göğsümde Delâil-i Hayrat süresiz bahar
Gözümde mahşeri ayinleri ki, alametifarika envaiçeşit renk, edvar
Ey yar diyemediğim nefes; gel gör, göğsüm harika ateş çemberi!
Yandım diyene buz tutmuş ırmaklar, okyanuslar ve ufki efkâr
Ebcede vurulmuş Tevarih, dâhilinde; hilkat ve hicap var..

Sende, kevn-i kevser
Sende zevk-i şahane, sefa
Seslendim, veçhine yönelerek
Hüdai bir aksanla, kaç defa?!
Gel gör ki, ………………………
Aşkın dilinden anlamayınca vefa
Suskunluğumu döşedim düne, bugüne
Söz hodri-meydan dedi, meydanda kaldı!
Seni Dünya cezbetti, beni ahret.,
Başka ne müyesser kaldı?
Hangi şey hayra alamet?

Mehmet Sani Özel
05.07.2012