yabancı daha fazla ufalanmasın diye.....
Biri vardı,
Adı sultanlardan çağrışım, Harfleri arası noktalarıyla biri vardı... Keskin ünlemleri vardı ve net kararsızlıkları... Suskun kararları sonra. Cümle öncesi iki noktaları. Parmak uçlarımda gizli bir sır vardı. Sana dokunurlarken, titrekte olsa, aşktı. En çok şu birkaç dakikada anladığımı seni, Ve ne kadar haklı olduğunu, sayılı karakterlerle ölçme sevgimi derken. Daha çok hayalkırıklığı yaşatacaksın bana, Anlamı var yaşamanın ve daha çok hüzün sereceksin dönüşsüz diye çıktığım yollara, O bilindik mavi ve kahve karışımıyla. Daha çok sokacağız birbirimizi dibe. Bunları söylemek isterdim, her halin aklımda yerine Ya da aklımdasın demek yerine. Sonra yalanlamanı beklerdim, Yalanlayıp yüzümü kara çıkarmanı, ben yola vurmadan Yolu bulup, senlemeni beklerdim. Sen şu arabaya binip gitmeden önce ve gülüp geçmeden hemen önce Seni dilenirdim, bir faydası olacağını bilsem, olduracağını bilsem Cinnetmiş, krizmiş, nevrozmuş, boşver çöpe atıp Hatta kızımmış, çöpe atıp Tanrı şahit, Beyoğlu’ na her vuruşlarında çivi etkisi ayak tabanlarım şahit, "Sarılmalıydım" dedikten hemen sonra doyasıya öperdim seni. Utanmak falan hikaye. Ayıp falan hikaye. Hani o arabaya binip gitmeyeceğini söylesen ve gelsen peşime. Renk menk tanımaz şu siyah halimden vazcayar, kilo bile alırdım. Hani sırf sen istedin diye ve salt seni mutlu etmek dileğimle. Mutlu olacağını bilsem. İyi kız şiirlerini bırakıp, kötü kız şiirleri bile yazabilirdim. Kötü kızı kıskanmak yerine, aramıza soktuğu o en ağır zamanı bile... Yarattığı nefretin, etrafındakilere yutturduğu sevecenliğin ve iyiliğin Tam omur iliğine bir darbeyle felç eder, boşversene, hapsederdim onu, Elleri abidesi nefretlik suratına o odaya. " Öyle kal! " demeden hemen önce! Hani senin çıkıp delildir hakimim diye göstermeyeceğini bilsem Kızın omur iliğine yarabandı olmayacağını söylesen. Elimden gelen bu ne yapabilirim ki daha fazla demek yerine, Deneyebilirdim. Senle boy ölçüşecek bir şiir yazmayı mesela. Mavine çelme takacak bir tonunu tutturabilirdim kırmızının Ve açıkçası sonsuzlaşmamalarını umabilirdim bile tüm yazılanların. Sırf daha fazla ufalanmayalım Ufalanmasın kimse diye. Beste Gül Öneren |
Ya da aklımdasın demek yerine.
Sonra yalanlamanı beklerdim,
Yalanlayıp yüzümü kara çıkarmanı, ben yola vurmadan
Yolu bulup, senlemeni beklerdim.
TEBRIKLER
ASPAVA...