Öyle Yakınım ki
öyle yakınım ki.
öyle, öyle uzak değil ki; yakın işte damlalar. biraz nefes alsam, sanki boşanacak serbest vezin gözlerimden. cümlelerinle ıslanmış, ellerinle kurumuş gözlerim tekrar ağlayacak sanki. titriyor yanaklarım, akşam değil bu üzerimize çöken. bir ses, bir görülmüş diyar kadar uzak.. çok uzak. ruhumun ne demek istediğini, gırtlağıma gelen damlalarımı geceleri anlıyorum. seni ne kadar sevdiğimi aslında sen yokken anlıyorum. Daha acı! ne acı! dönemeçlerden geçtik, sokakları ve gözlerini gördük. toprak gözlerini. toprak’ı doğuracak gözlerini. doğuracak.. tıpkı yarın ve yarın ve yarın ve yarın gibi. öyle yakınım ki. öyle, bir kahvealtı gibi omzun rüyamda. şeker kamışı saçların. bir hesap sabahı gelsin. çalsın kapımızı. yaşamak değil bu. resim çizen çocuklar. boyaları yaşatamıyorlar. öyle yakınım ki. öyle, bir adım ilerde birtakım cevherler yanıp parlıyor. sonra, öyle hüzünlü sönüyor ki. şehir değil bu. dilimize yapışan mezarlar. bir demet ölü. cevherler.. gencecik hayatımız ruhum. en başında daha.. bak. |