Olasılıksızlıklar
kara yazı astı yel, toprak yola.
bunun içindir ki kederim yağmur kokar. ne zaman rüzgar gibi bir şey esse şehrimden, adam akıllı ama bas baya titrer işte sokaklar. kağıtları bin dinara satlmıştır bu sokağın. tüm olasılıksızlıklar kilitlenmiştir, insan aşık olmaya heves eder de.. olasılıksızlıklar denir paketlerin içinden insana.. olasılıksızlıklar.. anahtarı karun’un hırsızına verilmiş bir kilitin arkasından gülmekte. sel götürdü. yas bitirdi. el tele değdi ve başladı bağlama çağlayana dönmeye. duyulan bu eşssiz musiki gönderildi bir dirhem alın tersiz gezegene. ki, hayırsız bir kirpi huzursuzluğudur insanın nankörlüğü. aksi gibi kalmaz olur karun’un parası. hırsızlık vesile olur cennetin bu yüssüz ılıklığına. kim ne derse desin, hayırsız insanlar da bileklerini burkar. laf-ı güzaf. “yarın yine güneş doğacak” kar taneleri kışı götürüyor senden bana.. keşmekeş yağmur dövüyor düşünmekten çatlayan damarlarımızı. oysa sen, güzel sözler bekliyordun benden. |