Puşt Zulasında İhanet
Ayın şafkı vururken üstüne
Ayna çatlattı çirkinliği, ihanetin Sensizlik avuçlarımı kanatıp geçti Parmak aralarımdan Erimiş sabun kirtiği Kokusunda zor nefes alınan Ahde vefadandır dillerin lal oluşu Susuyorsam sanma kabulümdür Ahlarım, eyvahlarım, sessiz Susmanın güzelliğine hapsettim kelimelerimi Çaresiz Ölü güvercin kalbi göğsüm Atmaz, Atsa çığlık çığlığa Duyan olmaz! Gözlerim mahşer yeri Tenimde cehennem ateşi Yağmurlar sus pus! Bir oda dolusu yalnızlık ortasında Sahipsiz sokak kedisi ürkekliğindeyim Tedirgin! Puşt zulasında ihanet Mülteci asiliğinde yalnızlık Hain bir pusu Vuruldum! Ölüyorum! Sebebim bir kurşunluk ihanet!... g.sarıoğlu |