KÖY ÇOCUKLARI
Tomurcuklanıp çiçek açar,
Etrafına mis gibi koku saçar, Su gibi gönüllere akar, Neşeyle okula koşar, Sevgi yüklü köy çocukları… Kravat yok, önlük yok, Ayakkabı yok, pantolon yok… Nefesleri toprak kokar, Tezek kokar, çamur kokar, Ağaç kokar, çiçek kokar, Bal kokar, nur kokar, Aşk kokar, sevgi kokar… Soru sorduğunda yutkunur, Ruh âlemini anlatamaz, Bilir ama konuşamaz, Dili susar, gözleri konuşur… Kalbi derinlere gider, “Orman” der, sözü derindir, Ormanların içinde yüzer, “Su” der, yutkunur, Kanı, su kaynar buram buram, Akar nehirlerden gönüllere… “Süt” dersin, Sütün içinden gelir, Hayvanları sağar, Sütü yoğurt yapar, Yağ yapar, bağ yapar, Bal yapar, sal yapar, Çarşı ve pazarda satar… Tarla eker, biçer, Ürününü kalbine döker, Yaylalardan, obalardan, Soğuk sular içer… İş eğitimi dersini, Yaşayarak uygular. Biz onlara yüksek notu, Vermekten neden kaçınırız? Ekmeğimizi onlar yapmaz mı? Meyvelerimizi onlar toplamaz mı? Yoğurdumuzu onlar yapmaz mı? Balımızı onlar yapmaz mı? Pekmezimizi onlar kaynatmaz mı? Davarımızı onlar otlatmaz mı? Yumurtalarımızı onlar toplamaz mı? İneğimizi onlar sağmaz mı? Ah benim sevgi yüklü köy çocuklarım! Dersin en ala dersi, Hayat Bilgisi Dersi bu değil mi? Onları köy ve şehir kültürüyle, Harmanlayıp kaynaştırmalıyız… Okuma aşkıyla yanan köy çocukları, Okumak için şehre inerler, Peki, bir gün bile şehirliler, Yaşamak için köye inerler mi? Yürekten empati yapıp Kendilerini onların yerine koyarlar mı? Köy çocuklarını bağrıma basarım, Okumanın yollarını, Sonuna dek anlatırım. Bitsin artık bu aristokratik yapı! Hamurumuzda ve çamurumuzda, Köy çocukları da bulunsun… Onlar çok arıdırlar; Yalanı talanı bilmezler, Hep doğruyu söylerler, Süslü püslü giyinmezler, Oldukları gibi görünürler… Kanaatkâr ve çilekeştirler, İnsanlara tepeden bakmazlar, Hak ve adaletten sapmazlar… Masum duruşlu, ceylan bakışlı, Benim köy çocuklarım… 24.12.2006 Akdağmadeni |
BUNLAR ESKİDENMİŞ ŞİMDİ HEPSİ CANAVAR GİBİ MAAŞALLAAH