AŞILIK
Alakilise’nin misafirperver yaylaları,
Karşısında durur kocaman Karababa Dağ’ı Eskiler; yalçın bakışlı bu dağa Aşılık derler, Yüce dağlarsa rüyaların en güzelini süsler. Haziranın tam on beşinde, Kar, iz sürer peşinde, Kaşları bembeyaz, saçları buzlu, Haykırışı hakikat dolu sözlü, Gözleri kapkara, alnı ise apaçık, Yüzü nurlu, elleri semaya açık… Çobanlar, sürüyü obaya sürerler, Dağların otlu eteklerine giderler. Kangal köpekleri ve sevimli enikler, Sürünün etrafında deli gibi dönerler. Erciyes’le uzaklardan selamlaşır, Sevgi ve muhabbetle kucaklaşır. Kekik otları, beni bağrına basar, Aşkı reçete yapıp boynuma asar. Kevenler, arıları başına toplar, Dikenli kalbiyle sevgi depolar. Bin bir çeşit canlı yaşar yaylalarda, Barış ve kardeşlik uçuşur havalarda. Dağlardan eteklere coşkuyla inen sular, Tefekkür şarabını içip gönüllere dolar. Sarp dağlar, kayalıklar; ardıçlar, çamlar, Gün gibi ay gibi tazeliğini hep korurlar. Gözlerime çukur inmiş, belim bükülmüş, Yüzlerim kırışmış, saçlarımsa dökülmüş. Döndüm, dolaştım yüce dağlara ulaştım, Toprağın doyumsuz kokusuna bulaştım, Aşılık yerinde, kayalıklar hiç değişmemiş, Sular yine kusursuzca akıp toprağı emmiş, Yüce yaratıcının verdiği emre itaat etmiş, Rabbine teslim olup hak yolundan gitmiş. Ciğerlerim, oksijen deposu oldu yaylalarda, Kuzûlak, çökelik, helva ilaç oldu damarlarda. Su, kanımı harekete geçirdi kuşların arasından, Güller açmaya başladı, kaşlarının karasından. Derelerde kurbağalar aşka geldi, şahitlik etti, Aşkın şarabından içip hakkın yolundan gitti. Yer, gök uzun bir haykırışla haykırdı tarlalardan, Bütün mahlûkatı beşer memnun kaldı yaylalardan. 18.06.2008 Alakilise Yaylası/Akdağmadeni |
Alakilise’nin yaylası boydan boya uzanır,
Arkasında kocaman Karababa Dağı,
Eskiler ona Aşılık derler…
Gözlerinin akını saklar,
Haziranın ortasına kadar.
Çobanlar, sürülerini koca dağa dayarlar,
Çadırların kenarında sürüler cirit atar,
Kangal köpekleri, tazılar…
Boğuşur durmadan…
Erciyes’le uzaklardan selamlaşırız,
TEBRİK EDERİM KALEMİNİZİ DOST