düşsel söyleşi....ölüme asla düşme adamım mavi bir düşe düş mesela gözlerin kaçamak yüreğin hınca hınç aşk dolu sevmenin yanlışı olur mu sevişmenin zamanı öykünme gidenlere içinden geçse bile umudu yıka ser gökyüzüne kirpiklerin ıslakken ıslık çal mesela yollar uzun gökyüzü karanlık geceye düşerken fahişe bir hüzün dudaklarımızda en kralı küfrün nasılsa sabah olacak arınacak karanlık kirinden elbiseleri mor elleri kırmızı adamlar işlerine gidecekler taksiler düşecek yola otobüsler kamyon arkasında bir avuç umut yine garlarda kalacak düş kırıntıları sen durma türküler söyle söyle ki unutsun kendini acı şenlik düşsün Mardin kapılarına her günahın vardır cennet tarafı harla cehennem ateşlerini çekmişken cennetimden güneş elini harcayamadığın gülüşler biriktirme yakası açık bir kentin içinde esnemeye dururken zaman iç geçirme düş gece izlerine devrim yap mesela kelimelerin krallığında ancak bu yakışır sana halayına dur öksüz çocuk gözlerin bir zılgıtın içinde düşle aç/tık aş/tık aşk/tık çığlık çığlığa alıştık her ölüm bir diriliş arama kimseyi kendinle seviş bir köprü kur düşüne nisanın gözlerinde birikti hüzün patlar birazdan bütün barajlar sen çık köprünün üstüne otur düşüne iki de çay söyle biri açık olsun çarpıntı yapıyor bu düşler bende… sevgi kaya 2009 "hiçbir yere sığmazken yurtsuz cümlelerim...hepsini toplayıp sana geldim..." |
elleri kırmızı adamlar işlerine gidecekler-
düşlerim yarımdı hep...
hep öteki yarısı,uzak!
alfabeler neden yetmez kelimelerime...
kelimeler neden çizmezse
düşlerimin resmini
ondan!!!
sus !
düşlerimle söyleşme!