Bana ayrılıktan gel...
Bana ayrılıktan gel…
Dizginlerini koparmış deli bir tay gibi Yüreğimi celbinle ez! Yüreğinde birikmiş nefretinle gürle En asi rüzgarları bile kat önüne Evimin çatısını yüreğimin kafesine yık Sana esir düşmeye damatlık giyinmiş En delikanlı heyecanlarımla bekliyorum Gel… Gözlerinde büyüyen cellat ile çak gönlüme Kanayacaksa aşk kanasın Sen bana ayrılıktan gel… İstanbul güzeli akşamların gün batımında Kız kulesi utangaçlığını düşür yüzünden Boğaz köprüsü utanmazlığına as ferini Sana en hayasız uslupla bakarım Küfret! Saldır ve parçala göğsümün sevda ilmiğini Sana susamış dudaklarıma geçirip dişlerini Yokluğuna dipsiz ruhumu ferinde böl Eminönü’ne uzanan uykulu gözlerini arala Ve Üsküdar’da günaha boğ beni… Bana ayrılıktan gel… Dizginlerini koparmış deli bir tay gibi Gövdemin üzerinden dörtnala koş Yumruk yumruk in kalbime Ilgım ılgım yağ üstüme Şimşek şimşek çak gönlüme Sana ölemeye kefen giyinmiş En idamlık hallerimle bekliyorum Ölümün pervasına asılsa da gözlerim Ecel gibi yak canımı Bendeki sevdaya aldırma Nasılsa biri kefenler… |