Sana Geldim Anne
ben geldim anne; sana geldim
giderken; göz yaşlarınla içime bıraktığın/ son nasihatini yüreğime kilitleyip yaşayacağım; son gecenin iniltisiyle geldim... büsbütün yılgın büsbütün yaralı yüreği kınında! durulmuş,arınmış geldim… oy yüreğine vurulduğum; aç koynunu yaban kokusuyla geldim. bu kez yalnız değilim babamın haberi olmasın içimde Allah korkusuyla geldim! hava soğuk, al içeri anne korkma ellerimde ki; paslı kelepçelerden! masmavi özgürlüğümü sırtlayıp; doyasıya sarmaya, koklamaya geldim… üşüyorum anne ısıt beni ürkek bir ceylan yavrusu/ yüreğiyle geldim… titreyen ellerimi al avuçlarına; ovuştur baldıran acısıyla geldim… uzat ellerini kurban olduğum hasretini; zindanlarda soluduğum. gözlerini; gecenin ürkekliğinde bulduğum uzat ellerini sar boynuma dönüşü olmayan; bir yoldan geldim.sana geldim… gelişim sanadır anne; ellerim boş, kelepçeli gözlerim hasretinin nöbetinde yüreği dopdolu geldim. sana geldim… sakıncalı tutkularla kırılgan umutlarla bir bana kalan; deli başımla eceli kapıda; bırakıp geldim. sana geldim anne yirmi beşlik değil; yedinci yaşımla. çocukluğumla tek temiz kalan yanımla geldim. sana geldim… ’Ankara’dan Elazığ’a’ Eylül /1998 |
Kutlu/YORUM