Bir Gazel ki Ömrümıslanır teninde sevda kuşları sen yağmurun kızı hiç acıttı mı tenini çise parmakların üşüdü mü kiraz mevsiminde dalından göverirken içimde filizler hiç sürüldü mü badana bağrına süpürüldü mü ilk heyecan kapından ben gazele çalarken aşkı inat hikayeleri yazdım sana dönecek limanlarda bağrına döşedim dinamiti derya kuzuları yakamozlarda inci taneleri dizdim midyelere sensiz geçen asude gemilerde bekledim vuslata demirli fener akşamlarında say ki öldüm sana bağlanan sırat köprülerinde bir ilmek atamadan cellatça duvarları öptü tenim hadi kopardın diyelim ömrümden papatyalar bir komutan edasıyla işgal ettin senin için sana dair beslediğim çocuk gülüşlerini bağlansa da yolların yabancı limanlara hiç olmazsa bir uğra beni gömdüğün yaşlı iskeleye bir gül bırak üstünden defalarca ezilen gazele kesmiş sana küsmüş bağrıma 04.05.2009 ben çoktan gömdüm bana ait olmayan yalancı aşkları çoktan bıraktım başka limana demirli aşıkları artık ruhum özgür kirlenmeyecek gazel dökmeyecek kendi bağında |
yabancı limanlara
hiç olmazsa bir uğra
beni gömdüğün yaşlı iskeleye
bir gül bırak üstünden defalarca ezilen
gazele kesmiş sana küsmüş bağrıma
vay vay vay -- güz ayları gelmiş titirer gazel insan sevdiğinden böyle mi bezer bir erzurum uzun havası ile cevap vereyim dedim duygular akmış sel olmuş dökülen gazelide sürüklemiş satırlar.