BİR BEDEN NASIL SAVRULDU?
Zamanlardan sabahtı,
Şehrim yine kuru ayazlı Üzerimde siyah hırkam Bedenimdi altıncı kattan savrulan Bana şahitlik ediyordu yan balkonda güvercin Ağzında bir susam tanesi... Kabarmış siyahi tüyleri Bomboş caddede yanan tek tük ışıklar Ezan sesine uyanan biçare ruhlar Havada huzurun kokusu Havada senin kokun... Yorumsuzdu, özneldi tüm yargılar Öznesiz cümleler kurdum yeni doğan güneşe dair Gülmüyordu güneş, Kırmızı pastel boyadan bir ağzı yoktu Ondan mıydı acaba, hüznü? Hep iki dağın arasından doğar sandım onu Bu sabah asılı kalmıştı gökte Dağlarda onu terketmişti, ruhumun bedenimi terkettiği gibi Bir binanın altıncı katından savruldu bedenim Ruhum göğe yükselirken el salladı sert zemine Dudağımın kenarında kalan pembe pamuk şekeri eridi Ezan sesine uyanan ruhların günahları gibi... |
Şiiri okurken gözümün önüne geldi...
Bir film şeridi gibi...
Harikaydı...
Tebrik ederim...
Saygılar sevgiler...