11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1611
Okunma
Eğer bu gece bir vahiy taşıyacak olsaydı Cebrail,
Gelen mesajların arasında bir yerlerde,
"Kelimelerle yüzleşmekten kaçamazsın " ifadesi olurdu
Ve ben üzerime giyinirdim en kalın zırhımı,
Girerdim kalemle kağıt arasında ki o bitmeyecek savaşa...
Hafızamdan çekip çıkardım anıları,
Derin bir nefesi azad ederken temizledim, tozlarını
Ne çok insan sığmış sınırlı yıllara, ne çok kalp yanığı
Ne umutlar yitirilmiş iki durak arası,
Kayıp eşyalar bölümün olsaymış, ey hayat
Gözü kör olası...
Yaşadığım ülkenin baş kabul edilen kentinde
"Vatanım neresi? " sorusunu çok sorduğum şu günlerde
"Yurt" adını verdikleri bir betonarmenin,
Bisküvi fabrikası kokulu penceresinde
Gözlerim, buranın yerlisi kedileri izlemekte...
Bir dostumla dertleştim
"Bardak bile fazla su alınca dışarı atar alamayacaklarını" lafını işittim
Zihnime bir masal düşürdüm, ufacıktım , doğru olduğuna hep inandım
... Günün birinde bir "yanlış kuşu" yaşarmış, Ayşe ödevlerini yaparmış, bizim kuşu defterin üzerine salarmış.Yanlış kuşu yanlışları yer Ayşe de öğretmeninin takdirini toplarmış.Sınıf arkadaşlarına durumu anlatmış. Hep birlikte eve gidip ödevlerini yapıp yanlış kuşunu göreve çağırmış. Çok yanlış yemekten bizim kuşun karnı çatlamış, hep doğru yapmak isteyen çocukların ödevlerine yanlışlar saçılmış...
Ne bir kuştum ne de bardak
Yüreğine dünyaları sığdırmak
Vakti ecel geldiğinde pişmanlık duymamak
Hatalardan köşe bucak kaçmamakmış
İnsan olmak...
5.0
100% (1)