YAĞMURLU BİR AKŞAM GİBİYİMYağmurlu bir akşam gibiyim ben yine Bu kentin, Issız ve simsiyah örtüsü içinde Yoksul kalmış sevgi susuzluğuyla ağlar Sahil kaldırımlarında ki çıplak ağaçlar Zehir serpildiğini evrenime biliyorum Ağrılı çizmeyin yaşamı bari sizde Siz de yağmurla yola çıkarken bu kadar, Meçhule akışan yılgın yapraklar… +++ Yağmurlu bir akşam gibiyim ben yine Bu kentin, Issız ve simsiyah örtüsü içinde… İşgüzar yalnızlığımın abidesiydi fener Tartıyordu soluğumun ipini kendi usulünce Acılarımı patlatıyordu oysa bana her yer Uzuyordu burada kanayan saniyeler… Sanki mum ışığı gibi sinerek isli yüreğime, Kör bir kaderin ölü vicdanı yüzünden için için kanardım Böylesi kabuslu zamanlarla tutuşup yanardım Seni hala düşünmekle cesaretliymişim meğer Cesaretliymişim bunu bu kentte anladım… +++ Yağmurlu bir akşam gibiyim ben yine Bu kentin Issız ve simsiyah örtüsü içinde Henüz olgunlaşmadan ezilen Bir kara sevdanın buruk meyvesiydim ben Yalnızlığımdan gelip fısıldar sözler yüreğime Düşlerim seni beyaz giysiler içinde Daha çok da böylesi anlar da işte Bir sürü yeni düşlerin gelirdi gözlerimin önüne Gördüğüm düşlerden birini söyleyeyim Senden edindiğim sevda tiryakiliğim Raylar üstünde serinletiyorum yürürken şimdi Beklerken senin yitik sensizliğini Ben bu tren istasyonunun lakin, En sadık yolcu bekleyeni olduğumdan beri Sen benden çok gitti ama hiç gelmedi… Kendine bir şiirimde şöyle diyeceğim; "Yağmurlu akşamlarda gelme usuma ne var Sana nice yağmurlarıma dek sitem edeceğim…” ==== İ.H.GÜRCANOK =============== |
Ayrıca bakın bir şey öğrendim işte bu feyz olsa gerek.
Benim başka bir sitede de şiirlerim var ama şimdiki aklımla onları biraz kısır buluyorum.Demekki tekrar gözden
geçirmem gerekir ilk aldığım ders bu oldu.
Teşekkür ederim hocam.