(1) Fatih Sultan Mehmet
Ana,
Fatih bırakmıyor yakamı. Kaldırım Taşlarımı yumuşak, ben mi hafif ? Uçuyor, sıçrıyorum Hatıralarda karmadağın - darmakarışık Çarşamba Pazarı gibi. Ne Uçurtmacı Sümbül Dede kalmış köşede sedirinde oturan, çıtaları eğri nede Elma’sını çaldığım Kardeş Manav Ali. Kardeşimin Misketini yürütmüş komşu Mah’lenin Veleti. "- Bir güzel döveyim" deyip, Dayak yiyip geri döndüğüm. Ağaçlarım nerede, tırmandığım? Hani, saklandığım Mezarlık, Hırsız-Polis boş Arsa? 32 Dişe Keman çaldırır, Çıngırdak’lı Şerbetçi. "Sat, Silivri Yoğurdu!" Nasır Kaymaklım, omuzu Terazili. Beygirli Çığırtkan Sütçüm, kefesi Güğüm, elinde Ölçek; "Bir, Yarım, Çeyrek." Eskiler Alıyormuş! "- Haydi oradan sende, git işine, Eskici. Sana vermem onları. Yeni yapacağım, düşlerime giydirerek. Onurla taşıyacağım onları omuzlarımda. Tanıştıracağım ve giydireceğim Yeni Nesil’lere. Tanısınlar Fatih’i |
"Ağaçlarım nerede, tırmandığım?
Hani, saklandığım Mezarlık,
Hırsız-Polis boş Arsa?"
ve çocukluğumuzun hayali Koca Fatih...