ALTIN NE Kİ?
Altın ne ki bir maden, para ne ki bir kâğıt,
Bunlar için midir ki, gözlerdeki bu ağıt. Seni razı etmeyen, mal mülk bana zillettir, Aşkını ver Allah’ım, bunları ele dağıt. Sensiz gönüller çöldür görünen yalnız serap, Eşyanın kulu olan o şen haneler harap. Faniye bel bağlamak histeridir cinnettir, Elbette bu bedenler bir gün olacak türap. Kapının gedasıyım, başka yere gidemem, Hidayetin olmazsa, ben bu nefsi güdemem, Bana “kulum” de yeter, her mihnetin minnettir, Nice sefalar verdin, cefadan söz edemem. Hidayet mührünü vur, ömrümdeki her deme, Senin olsun şu gönül “başkasına ver” deme. Kibirlilik eşeklik onurluluk nimettir, Erdir bizi Allah’ım fazilete erdeme. Her tarafa Zatı’nın ulvi nuru vururken, İrfan cennetindeki seyran etmek dururken, Üç günlük dünya zevki bir devasız illettir, Bir yanımız yeşerdi bir yanımız kururken. Kötülükler nefsimden, iyilikler sendendir, Yanar isem ateşte bilirim ki bendendir, Lütfün ile kahrın da yaralıya izzettir, Girersem cennetine illa kerem’indendir. 06.06.07--------Mustafa YARALI |
İçimdeki sevgiye bir isimsin sen
Sanatkârı haykıran bir resimsin sen.
Allah’ı arar iken çarpıştığım kul!
Ben yabancı değilim; söyle, kimsin sen?
Onur BİLGE
________________________________________
KUM TANESi
Çölde kum tanesi Mecnun’um, Leylâ’n...
Kara kuru bir kız, sanma ki ceylan…
Her şeyin sonu var, ölümlü insan...
İçinde yittiğin çöl, senin Mevlâ’n!
Onur BİLGE