NEDEN DİNMEZ
Kalbimdeki fırtına, neden dinmez?
Sükûnet bana, neden acır? Korku benden neden kaçar? Hayallerim beni neden takip eder? Uykularım neden rüyalarımı süsler? Sevdiğim bana neden uzaktan bakar? Dağlara çıkarım, dağlar yan bakar, Kar, soğutmaz beni, fırınlara atar, Yağmur, gözlerime yaş vermez, Muson ikliminde… Güneş beni yakıp oynatır, Çöllerde serap aratır, Yağmurlara hasret bırakır… Dava benden kaçar, Ben ise onu kovalarım, Piramitlerin arasında… Yakınlarım neden uzaklaşır? Uzaklarım yakınlaşırken. Mekkeleri, Bedirleri, Uhutları… Neden hep kitaplardan okurum? Gecekondunun yüksek refahını, Neden göremiyorum? Hangi dala elimi uzatsam, Dallar hep kırılır, basamak basamak, Elim hep takılı kalır havada. Ay yüzlü güzeller, Neden sabahlara kadar uyumaz? Sevgi ateşi, sizi hiç yaktı mı? Gecenin derinliklerinde, Ateş yanar mı yanar içinizde. Yaşama sevinci olmayan sabahlar, Hiç aydınlanmaz içinizde. Gidilecek tek bir yolum var, Hakikatin aydınlığında, Ümidim olduğunu anladım, Saf, aydınlık ruhumla… Başımdaki siyah ve beyazlık, Ruhumun saf altınını erite erite savaşır, Yorgun bedenimi incitmeden, Yılları saklayan, anlamlı gözler, Ağlasa da içi hep güler derinden derinden. Ufak bir kıl, ete giren tırnak, Haktan uzak vadilerde, Kendini öldüren bir ok, kılıç olur, Düşüncesiz beyinlerde… Kendimi kendime şikâyet ediyorum, Günün birinde yine kendi derdimi ben anlıyorum, Oysa onlar, anlamıyorlar beni, Yalan yanlış dolgularla doldurup beni, Sürüyorlar cemiyetin yobaz ellerine. Bedenim, onların ellerinde tutsak, Ruhumsa o kadar bağımsız ve cesur. Tutsaklar dünyada kalır, Bağımsızlar ebediyete uçar. Etrafınız hep yapmacık hareketlerle dolu, Sıkılırsınız, sıkıldıkça sıkılırsınız, Kimin umurunda, sizin düşünce ufkunuz? Konuşmak, düşünmek ve yaşamak yasak, Siz yaşıyorsunuz, ruhunuz yaşıyor mu? Şu ikiyüzlü münafıklar dünyasında… 25.05.1999 Üçkaraağaç Köyü Akdağmadeni |
Beğendim...
.................................Selamlar..