DUT AĞACI
Yaşli bir dut ağacı vardı,
Evimizin tam önünde. Bir kaçı kırıkta olsa, Koca dalları tüm bahçeyi kaplardı. Her ilkbahar geldiğinde, Yaapraklar yeniden açardı. Bize mi öyle heybetli görünürdü? Yoksa bizmi çok küçüktük? dallarına evler yapar, Tarzancılığa bürünürdük. Dedemin dostu,arkadaşıydı sanki. O,yaşlı ağaç. Bİr bağ vardı aralarında gizli gizli. Her sabah kalkınca oraya gider, Birşeyler söylerdi. Severdi ağacı bir bebek gibi. Hafif bir rüzgar eser,yapraklar hışırdardı. Sanki cevap verir gibi. Dedem sulayınca çoşardı, Dutları irimi iri. Sanki en güzelini ona saklardı, Gizlimi gizli.Dertleşirlerdi bizimle dertleşmedikleri gibi. Yaz sıcağında dedem ona koşardı, Altını süpürür,bir hasır atardı. Oturur serinlenirdi ,klima gibi. Sonra kalkar yerinden seslenirdi: -Getirin hele bir çarşaf, silkelim şunu. Bal gibi dutları yerken gözler mutlu. Kimbilir ne zaman dikmişti onu, bırakmamıştı bu aziz dostu. Ne fırtınalar , ne boranlar atlattılar,kimbilir. Ne sevdalar çektiler birlikte. Belki bize söyleyemediği, EN güzel aşk sözlerini, Bu ağacın altında söyledi. Belki burada aldı Bebelerinin ilk müjdesini. Onun için gizli gizli, Konuşuyor göz bebekleri. Dedem hasta oldu, bildi dut ağacı. Bir insan gibi! Dedem soldu, o soldu. Yapraklarını döktü birer birer. Sanki ,birlikte gidelim diye sözleştiler. Suladık olmadı,budadık olmadı. Konuşamadık,dedem gibi. Dedemle birlikte, kurudu gitti. Kestik onu,yenisini dikelim diye,Yerini vermedi kimseye. Tutturamadık yenisinide. Belleklerde kaldı yeri, Her ikisininde. Nerde bir dut ağacı görsem, Koşarım hemen. Sorarım dedemi ve bizimkini. belki bırakmışlardır yenilere Sevgilerini... |
Koşarım hemen.
Sorarım dedemi ve bizimkini.
belki bırakmışlardır yenilere
Sevgilerini...
---------
Kutlarım yürekten gönülden..çok güzeldi dizeleriniz,
Saygılarımla,