ACILARIN EN KOYUSU YÜREĞİMDE
Acıların en koyusu yüreğimde,elime aldığım basit bir kalemle.
Asilce seni anlatmaya,seni yaşamaya çalışıyorum.. SEN..deli mavi hoyrat esinti.. SEN..yüreğimin üstüne kapanmaz yaralar açan VE SEN.. aşk nedir bilmeyen yalancı varlık.. Kimbilir kimlerin dizinde uyuyorsun şimdi.. Ben bu gece biraz daha yorgun,huysuzum halbuki bu gece sensizliğin bilmem kaçıncı gecesi unutmalıyım seni öyle değil mi? Hatırlamamalı,ismini anmamalıyım.. Ne zordur ki ! Böyle bir ihtimal bile yok.. Şimdi buraya yazıyorum seni benden sonra bir kaç kişi okuyup ellerine,yüreğine sağlık diyecekler.. Bilmeyecekler ki bunlar benim sessiz çığlıklarım,sana yakınlığım,hepsi senden bir alıntı bir parça,ve bilmeyecekler ki.. Ben günlerce yitik rüzgarlarla uyandım.. Geceleri sen diye kapattım gözlerimi.. Ve nihayetinde uykuda terk etti beni..şimdi yapayanlızım! Gitmek neyi değiştirdi söylesene? O gördüğün düşler gerçeğe dönüştümü,ben karaları bağlarken sen pembe günler mi yaşıyorsun.. peki mutlumusun söylesene..? Tamam.. Al işte bütün rüyaların gerçekleşti birer birer.Oysa ne sözler verilmişti değil mi??? Mutluluk denen o zavallı varlığı yutan feleğe bir çomakta biz sokucaktık. Yıkıcaktık umutsuz yolları yerine yeni ümitler yapacaktık.. yürekler dolusu isyanım var sana anlasana..?? Affetmiyeceğim seni.. Sana her yazışımda birkez daha, Bir kez daha nefret edeceğim senden.. Sen beni kimlere,nelere değiştin.. Oysa sen canım,sevdiğim,sevgilim.. nelere değmiştin.. Nerden bilebilirdim ki sevmenin diğer adınında ayrılık olduğunu Kimbilir hangi rengindesin hayatın? Aşk değdimi bir kez insanın yüreğine, büyüdükçe büyüyor... Yağmurlar yağsın diye dua ediyorum. Maviye bezenmiş bir halde, nil yeşilinin sonsuz özleminde bekliyorum dönüşünü... Yıldızlı gecelerin seyrine dalmış, seni var etmeye çalışıyorum, olmadığını, olmayacağını olamayacağını bile bile...! Bir yakın, bir uzak birlikte ola(mama)bilme ihtimallerinde tüketiyoruz zamanı. Gerçek miydik, yoksa bir izdüşümü müydük sadece... İşte hayat! Çaresizlikleriyle, çıkmazlarıyla, karamsarlıklarıyla, ömür tüketen iç çekişleriyle senden yarım kalanları tamamlamaya çalışıyorum. Kimbilir şimdi neredesin? Mutlu olduğunu söyleyeceksin sözüm sana ulaştığında. Belki ben böyleyim diyeceksin. Belki kapatmaya çalışacaksın yüreğindeki gerçekleri kaçamak cevaplarınla... Susacaksın... susturacaksın.... susturalacaksın... ve kaç kez daha bahanelere sığınacaksın... Sancılı bir akşam üstünü, demli bir çayla avuturken sensizliği. Bir yıldız kayıyor gökyüzünden. Hadi durma bir dilek tut. Yürekten olsun. Hadi durma... Hadi durma. Hiç olmadım say, hiç dokunmadım say gözlerine, hiç düşmedim say cümlelerine... Say sayabildiğin kadar... Farzet, mesela de... Hadi durma, al yanına beni. Sen olmayınca olmuyor. Sen olmayınca olunmuyor. Geceleri dizerken sana yazdığım metinleri, bir an sanki ayak sesini duyuyorum, gelişini. Gözlerim kapıya dönüyor... Varla yok arasında bir umut, beklenti... Önümde arkamda, sağımda solumda, içimde dışımda, saklanmayan sensin ve sobe demeyi bekliyorum ... Sensin bendeki her şey yağmur yüreklim... “Yok” desem varsın, “var” desem hani neredesin? Kimseler bilmesin diye, sana nazar değmesin diye, nakış nakış adını işliyorum cümlelerin içerisine... Şehirler değiştiriyorum, kendimi değiştiriyorum. Yolun sonu... Yolun başı... Bir sensizliği değiştiremiyorum. Düşünüyorum senin üzerine bir hayat nasıl değiştirilir diye. Herşeye cevabı olan ben, bir sensizliği değiştiremiyorum... Kimbilir neler yapıyorsun? Zaman ilerledikçe dahada tazeleniyor geçmiş... Durup bir köşe başında seyretmek isterdim seni, ellerini, saçlarını, içindeki çoçuğun yaramazlıklarını, gözlerindeki o masumane bakışları... Bıraktığım hiç bir şeyin bıraktığım gibi olmadığını... Anlatmalıyım... Evet; sana hala aşık olduğumu bilmelisin. Affına sığınarak aşık olduğumu |