ARAYIŞ
Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı Baksana; kırdılar kapılarımı Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim Kurşuna dizdiler anılarımı Yenik düştüm bu savaşta neyleyim Bir mezar nasılsa işte öyleyim Unuttum en güzel şarkılarımı Gündüzü yok upuzun bir geceyim Yitirdim umut kırıntılarımı Sevgimi, neşemi, bütün varımı Çaresiz bir yokluğun içindeyim Gömdüm içime yıkıntılarımı Arıyor bir yarım öbür yarımı AĞLAMAMMI LAZIM Artık Ağlamam Lazım... Hani herşeyi hisseden Hani benim yarımdın sen Yalan söyleyen de sen Kızıyorsam sevgimdendir Hep sevgimden Şimdi artık git istersen Sigaram içkim Bitkinim bitkin Kaç gündür oruçtayım Artık ağlamam lazım Kaç gündür habersizim Adaletin bu mu senin Şimdi hepten git istersen Çok mu önemliydi sanki Yalnızca bir öfkeydi öfkeydi Bırakıp gittin sen beni Merak eden bendim seni Halimi hiç sordun mu ki İşte sevgi işte sevda Yağmur gibi sokaklarda Korkuyorum bu gidişle Sev dedin sevdim işte İntikamsa aldın işte Korkuyorum bu gidişle sonum olacaksın Hadi canım hadi sende Bu nasıl sevmekmiş böyle Şimdi sensiz gecelerde Acı veren bedenimle İşte bir gece daha teslim oldu sabaha Ne kadar daha sensiz Şimdi burada yapayalnız Beni kime teslim ettin İstesem çok kısa da bulurdum seni İlk sekiz günü anlatamam Sağa dön yatamam Sola dön yatamam Aklımdan seni atamam Seni seviyorum Bu kadar konuştuğuma göre Çok şükür bugün uyku var gözlerimde seherli bulutlar sarıyor beni sardığı gibi Seher kararıyor gönlüm gibi Keşke burda olsaydın Yani şımarsaydın hatta Onbir gün alargada Ve on birgün hiçbir olta atmadım tek bir balığa Oysa bilirsin çok severim tutmayı Tuta tuta tutulmayı öğrendim galiba AKILMI YÜREKMİ Sen yoktun Günler zakkum yaprakları gibi Birer birer dökülürken ayaklarımın dibine Ben her gece karanlığa dikip gözlerimi Senin aydınlığını bekledim Sen yoktun Binlerce adım attığım bu kentin sokaklarında Her köşeyi her parkı her ağacı ezberledim Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında Seni aradım Sen yoktun Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı Her bir hücremin cezasını ta yüreğimde hissederken Beni enkazın altından çekip alabilecek Ellerini aradım Sen yoktun Özlem şarkılarını ezberledim Kimini bağıra çağıra kimini fısıltıyla söyledim Karanlığa haykırdım hasretini Sesimi duyacaksın diye bekledim Sen yoktun Senden gelecek tek bir haberi bekledim Saatler asır gibi geldi geçmedi Çalan her telefonu Yüreğimin deli gibi çağlayana dönen atışıyla açtım Senden başka duyduğum her seste Hep aynı hayal kırıklığını yaşadım Onlar beni duymak istiyordu bense seni Sen yoktun Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi Karanlığın kucağına uzattım her gece Bir an önce sabah olsun diye Uykunun beni çekip almasını istedim Olmadı! Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan Kaç gece merdivenlerdeki ayak seslerini dinledim Gelen sensindir diye Sen yoktun Her akşamla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine Ay yalnızlığın işaretiydi benim için Beni ıslatan yağmur olmadı Ben senin özleminle sırılsıklamdım Ağustos sıcağında Hayat bana merhaba dedi Uzun ayrılıktan sonra gelmez dediğim Göçmen kuşların dönüşünü gördüm Sen yoktun Gökyüzünün sonsuz maviliğine umut bağladım Sokaklarda fark ettim bekleyişlerimi Hep sensiz arabalar geçti yanımdan Ben yıldızların hasret türkülerine eşlik ettim Sen yoktun Gözümden tek bir yaş kalmadı Onlar sana aktı sana akmalıydı Kimselere söyleyemedim acılarımı Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım Nice fırtınalar koptu yüreğimde Dalgalar dövdü hayallerimi Sığınacak bir liman yaslanacak bir omuz aradım Sen yoktun |