132
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3789
Okunma

Ah alın yazım! ..
Kara bahtım, kör talihim
Takılmış ayaklarıma prangalar,
-tutsak edilmiş hayatım
Kelepçelenmiş dilim ve kollarım.
Atılmışım kara zindanlara, esarete yürüyorum
Güneşi, güneşi göremiyorum.
Çığlıklarım ulaştı
Kızılırmak boylarından okyanuslara
Gelmiyor yanıt okyanuslardan
Kıyıları döven dalgaların seslerini duyuyorum
Esir ettim gözlerimi gözlerine,
- sardım bedenimi bedenine
Çığlığımı sevdaya dönüştürdüm,
-tutsak bıraktım kendimi sende
Alnıma yazılan
Kara yazımı silemiyorum.
Ah talihsizliklerim! ..
Ellerimden uçup giden hayatım
Tutunmak istesem sana tutunabilir miyim?
Yaşamak istesem sonsuz derinliklerinde,
Yaşayabilir miyim?
Kara bahtıma engel olup
Ulaşılması imkânsız okyanuslara ulaşabilir miyim?
Ah! kara sevdam, yalansız dünyam
Kurtulabilir miyim bir gün karanlıklardan
İçine düştüğüm kör kuyulardan
Çıkabilir miyim? ..
Duyurabilir miyim feryatlarımı;
Ve boğazıma düğümlenmiş olan çığlıklarımı.? ..
*
Ah! tutsak gönlüm,
Zindanlara sığmayan esaretim.
Yüzebilir miyim mavi sonsuzlukta.
Korsanların tutsak ettiği bir gemi olabilir miyim? ..
Bütün hazineleri içine doldurulmuş;
Ya da;
Sevdama götürecek olan kürek mahkûmu..?
Küçük bir taka da,
Baharlarda açabilir miyim erguvanlar gibi?
Sabahlarda kokum ile uyanabilesin diye.
Gelebilir miyim uykularına?
Sessizce uzanabilir miyim koynuna?
Ab-ı hayat olabilir miyim teninde?
Bir buse ya da dudaklarında
İki bedende tek can olabilir miyiz?
Ve de...
Kaybolabilir miyiz? ..
Sonsuz çığlığımızda birlikte.
Türkan DİNÇER
01:30
(Yalnız gözlerim değil hasret olan
Tüm hücrelerim hasret sana biliyorsun değil mi?)
Resim: Türkan DİNÇER
YER: Sinop’ta Gün doğumu