Pandomim Aşklar...
Geç kalınmış bir ülkenin toprağıydı aşk.
İhanetle tüketip Tövbe ile beslediğimiz Ürkek bir yolculuk saklısındaydı kimliklerimiz Konuşmuyordu aşk Kalabalık kentlerden Yalnız yataklardan geçiyor Dokunuyordu parmak uçlarıyla Biraz naif Biraz kırılgan Gecikmiş bir genç kızın yüreğinden geçiyordu aşk Bekaret bozgunu hoyratlığıyla Kanata kanata canını Parmak sokarak yaralarına Maviliklerini bozuyordu düşlerin Deniz düşmüş gözlerinde Ne arıyordu bilmem esmer teninde Kalyon kalyon geçiyordu aşk Tüm sakarlığı üzerinde Bir hazanın hüznünden akıyordu aşk Bahar yeşilinin sırtını sıvazlayarak İki kişilik tekil yaşamlardan sıyrılarak Kirpik gölgelerine düşen halkalarda sorgulamadan kendini Yılgınlığın duraklarında Bir hayli sinsi Bir hayli korkak Bir kentin ışıklarından sızıyordu aşk Konu olmuş reklam panolarına Kentin kursağına yapışmış Başı okşanmamış öksüz hayatlar Zemheri ayazında Kendini emekliye ayırırken yosmalar Gecenin kayganlığında Kaldırım sahnelerine düşüyordu pandomim aşklar Sevgi Kaya.@ 2009 “aşkın bulaştığı yerde yarım kalan hayatlara…” |
Konu olmuş reklam panolarına
Kentin kursağına yapışmış
Başı okşanmamış öksüz hayatlar
Zemheri ayazında
Kendini emekliye ayırırken yosmalar
Gecenin kayganlığında
Kaldırım sahnelerine düşüyordu pandomim aşklar
Sevgili Sevgi hanımefendi: Bu şiiri okuduktan sonra aşk kaç çeşit diye düşündüm kaldım. Aşkın değişken halleri veya aşkın açılımı adlı bir şiir olabilir. Kutlarım çünkü beni düşünmeyi sevk ettiniz ha şiirde beğenmediğim bir cümle vardı yos... ile başlayan... Neyse
Toprağımsın tarafından 2/17/2009 11:17:29 PM zamanında düzenlenmiştir.