Yorgun Kırgın Ve Üzgünüm
Uyandım
Güneş bavulunu toplamış gitmişti şehirden Bırakmıştı yağmura sokaklar kendini Penceremde kesik su damlaları Radyoda senli zamanların hüzünlü şarkısı Bişeyler birikiyor boğazıma Sen geldin ya aklıma.. Yorgunum.. Şehrin insanlarıda bir garip; Bugün salı olmasına rağmen Cumartesi pazarı kurulu hala Malum sende bir cumartesi gitmiştin.. Kaldırımlar bile hesap sorar olmuş insanlardan Tuhaf bir döngü var senden sonra Harfler bile kaleme baskı yapıyor yaz beni diye Ben ise yitirilmiş ne var sa sirkeliyorum üstümden Yinede gitmiyor geçmişin tortusu Veriyorum kendimi suyun altına silinmiyor inadına yokluğunun kokusu Kırgınım.. Ters giymişim yine gömleğimi Saç baş aynı modunda Canımdan düşen bir parça Yüzümde aslı belli olmayan olaylar Kirpiklerimde çözülemeyen sırlar Asıyorum hepsini teker teker yeniden Sonra sorguluyorum geçmişimdeki ben’i Nerden nereye geldi suretim Hani nerde ilk asıl olan ben’im? Çocukluğumdan cevap bekliyorum Oysa biliyordumki koca adam olmuştu o da acılı yıllardan sonra.. Üzgünüm.. Sana yetmeyeceğimi bile bile sevmiştim Beni bu kadar sev!! demene rağmen Emir kipiydi sendeki duygu Git dediğinde bile dibine sokulurdum sensizliğin Ya İstanbuldu gözlerin ya da istanbul Başka oluru yoktu senden sonrasının.. Herkesin istanbulu başkaydı..Benim İstanbulum yarimdi.. Dilim kıvranıyor senden bahsedince..Neden? Saat iyi ce geç oldu Kaç akşam kaç sabah ettik seninle sevgili Bir bardak daha çay içsekmi karşılıklı Şöyle ikide sigara.. Asma yüzünü gül yüzlü sevgili Seni yazmaktan vazgeçmeyeceğim.. Maksat yarınada bişeyler kalsın.. Bilirsin benim herzamanki halim.. Yorgunum/Kırgınım/Üzgünüm Birazda sen yoksun Ben eksiğim.. Öznur Dicle Öz |