ERBABI GÖNÜLMektebi Resul’de ilmi ledün den, Marifet gülleri dermiş o gece. Hazreti ALLAH’A canı gönülden, Bir pulsuz dilekçe vermiş o gece. Demiş ki ki; eyyy rabbim gördün şu hâli, Niyazdayım naza utancım mâni, Baki olan sensin gerisi fâni, Yokluğun sırrına ermiş o gece. Kızıl kana dönmüş, gözündeki yaş, Demiş ki; ey kulum “secde et yaklaş” Sarsılmış her yanı eğilmiş bir baş, Pak alnını yere sermiş o gece. Ebet göklerinden coşunca Rahmet, Elinden tutunca sevgili Ahmet, Her yanını sarmış Nuru Muhammet, Yüzünü yüzüne sürmüş o gece. Açmış perdesini birçok ayetler, Putları yıkılmış çökmüş mabetler, Zat’ından gelince ulu davetler, Taklit defterini dürmüş o gece. O kadeh doldurmuş bu şarap içmiş, Ne kadeh kırılmış ne şarap bitmiş Aklı sarhoş olmuş başından gitmiş, Muhabbet bağına girmiş o gece. Sözleri sözcüden duyduğum zaman, Yaralı gönlümü sardı heyecan, Benden abdalı yok eller ne yaman, Vahdet illerini görmüş o bu gece. 07.01.1998 Mustafa YARALI |
Ne kadeh kırılmış ne şarap bitmiş
Aklı sarhoş olmuş başından gitmiş,
Muhabbet bağına girmiş o gece.
Sözleri sözcüden duyduğum zaman,
Yaralı gönlümü sardı heyecan,
Benden abdalı yok eller ne yaman,
Vahdet illerini görmüş o bu gece.
Tümüyle çok güzel dizelerin oluşturduğu şiirin şairini gönülden kutluyorum.