Zemberekli Şeytanlık
sanki şuracıkta
yeşil ve açık hava kokusu gök mavi yer çiçekli fundalarla kaplı allı morlu ağaç toplulukları sarımsı kızılımsı aşk: saçaklarda kırlangıcın mutlu kanat çırpışı aşk: meşe dalları arasında serçenin cıvıltısı ve aşk: ay ışığında parlayan bir bardak çay vadilerde sallanan dallarıyla selamlaşan ağaçlar ve aşk camlar ardından karanlığı delen isli lambanın parıltısıydı tutku coşku ve sayıklama düşünceler içinde duygu tepelerinde kıvılcımlar kurutulmuş çayırlar üzerinde kahkahaları yuvarlanan çocuklardı ve aşk: lekesiz gök dalgalarından mavimsi bir saydamlıkla çıplaklığını sunandı tezek alevinde mektubun ucunu yaktığımız ve bir kibrit kutusuna aktığımız günlerdi aşk karabina namlusuna takıldı zaman ruhun densiz serüvenlerinde azgın deniz dalgalarında kalabalık kovalamaca oynayan şaşkınlık kara tırnakları at nalı sert derili kuru sinirli ayaklar aşağı ayaklar içeri ayaklar dışarı çarpık sesleriyle kin nefret ve öfke cinayetlere renk katıyor sevdalar kafatasının içinde kanayan yaralar şimdi tropikal fırtınalar sihirli aynalarda suretler pusuya yatan zemberekli şeytanlar var akşamın kızıllığı yansımaz oldu kirli yüzlere çürük kokan bataklıklarda düş sazlıklarına Müsade Özdemir |
Ruhunuzun arayışı ve sayfamıza akışı
güzel bir şiir olmuş
teşekürler............