Sevgili allahım!
Çok oldu yutkunuyordum cümleleri
ve sana bunları açmayı düsünmüyordum ancak bir kadın bana ’allah yardımcın olsun ’ demişti...
Bu cümleyi ne anlamla kurmuştu nasıl kurmuştu bilmiyorum...
Ama yardımcı olabileceğin düşüncesiyle değil de yardımcı olabilmen ümidi ile yazıyorum.
Ben bundan uzun uzun yıllar önce bir akşam üstü bir seyler söylemistim sana eminim anımsıyorsundur. Çünkü unuttum diye bir cümlenin arkasına saklanarak bütün bunlardan kurtulabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Bütün dilleri bilebildiğini biliyorum. Şu an su saniye hangi ülkenin bilmem hangi eyelatinde açlıktan kıvranan birileri eminim benden daha önemlidir. Belki birileri bir yerde ya çarmıha geriliyordur yada sana inandığı için cezasının bedelini ödürüyordur. İnsanların sanan inanarak en büyük hatayı yaptığını ben biliyorum ancak ben bunu söylediğim zaman alacağım cezanın ve görebileceğim tepkinin farkında olmadığımı sanma! Nasıl bir baskı altında bunları sana terli bi alın ve kirli parmaklarla yazabildiğimin tarifini bir sen biliyorsun zaten ama bilinenlerin yanında bilinmeyenler o kadar çok ki ipin hangi ucunu uzatsam kopacak sanki ve bir şekilde yere düşecek kelimeler ve parcalanacak bütün harfler... Çok klişe cümlelerden veya ardı sıra gelen sorularla bogamayacağım seni ve hiç bir dilde anlayamayacağım bir şekilde cevap versen bile bunu anlayabilmek adına elimden geleni yapacağıma ve yüzünü kara çıkarmayacağıma seni temin ederim. Belki sana teminat olarak hayatıma dair bir şeyler sunabilirim ama bu sadece bir şeylerden ibaret olur... Oysa o kadar çok sunabilirim ki çünkü hayatımın zaten kısmen demeden üstelik büyük bir bölümünün ve kendimi zorlamadan gülümsediğim anların sayısı az denilecek kadar yok ki; yok olduğunu sayabileceğim kadar da az! Hiç denilecek kadar da yoktur! Evet biliyorum ne için neyi yakındığımı ve neyin belirsiz olduğunu lafı gevelemeden sormamı istiyorsundur belki de, belki de bana ayıracak hiç bir zaman bir vaktin olmamıştır. Belki hep gelenler cevap alamadığı için gitmişlerdir. gidenlerde cevap bulamadıkları için pişmanlıkla dönmüşlerdir. Ne zaman kapıların açıldığında hesapsız ve sorgusuz insanlara istediklerini verdiğini düsünebiliyorsun bilmiyorum ama insanlara verdikleriyle yetinme imkanından başka bir şey verdiğini düşünmedim hic bir zaman ve insanlara bir şeyleri verebilmek için karşılığını hep bekleyip durdun... Bir dua olsun, bir sadaka olsun hep karşılığını istedin durdun yüzün kızarmadan... Oysa karşılıksız olmalıydı bizim tanrımız, hiç bir menfaat ve beklenti içerisinde olmamalıydı. Ve en basit dualarımızı bile vakit kaybetmeden kabul edebilecek kadar cömert ki zaten hiç bir kaybında olmayacaktı. Bu yüzden yüzümüzde asık suratla gezme mecburiyetinde bırakmadan bizleri belki: mutlugibigörünenleramaaslındagörünmeyenlergibilerden gibi hep yalancıktan tebessüm edebilmemizi de göstermene üzüldük. Üzüntülerimiz aslında sayamayacağımız kadar çok ama sen bunlara zaman ayıramayacak kadar yoğun ve meşguldün, hep başkalarının hayatıyla ilgilendin sanki; yada bütün vaktini kitap yazarak geçirdin! Belki de bizlere anlatmak istediklerin kitaplarındaydı diye bütün kitaplarını da okumadık değil hani... Ama hep çelişkilere düştük, her biri bir başka dildeydi üstelik.... Hep senin düşüncelerin ve fikirlerinden çok kısacık öykülerle geçirerek gecelerimizi başımızı yastığımıza koyabildiğimiz bütün anların ve bütün uykuların sebebinin sen olduğunu unutmamıştık. Oysa duyduğumuz her şarkıda efkarlanacak kadar sarhoştuk. Ya biz zaten hep uyuyorduk yada uyuyarak hayatımızı yaşıyorduk. Ama senin için bütün bunlar gayet sıradan ve gayet basit olan şeylerdir eminim. Eminim ki sen daha kötü durumları daha mağrur halleri görmüşsündür. Gördüklerine inan, gördüklerine inanmakla neler kaybettiğinin farkında bile değilsin...!

Belki bir zaman bir yerlerde insanlarına istediğini karşılıksız verebilmen ümidi ile ve ümitlerinin karşılıklarını hiçe saymayacağın bir dil ile yine belki yeniden belki de...

Verdim sadakalarını bütün aşklarımın!
Ama sana şu söylediğim şey var ya...
Karşılık bekliyorum sanma ama
Ben unuttum...
sende unut gitsin...
sende unut gitsin...