ÇÖZÜMSÜZLÜK
İki kalem, iki kelam yazıcam,
Ne bir vizyon izliycem, nede bir misyonum olacak. Çelişkili ve çalkantıllı bir dönemdeyim, Mahrem ile na mahrem cümlelerimde olmayacak. Aşk meşk su sıralar umurum da değil, Ne yeri ne zamanı romantikleşmenin. Kan akıyor, kriz zaten başı çekiyor. Sorunlar, sorunlar, sorunlar... Çözümsüzlük bunları izliyor. O kadar okumuşun, düşünürün aklı ermiyor. Tartışılıyor, konuşuluyor, görüşülüyor. Ama ne dur deniyor, ne durduruluyor. Soğudum yaşamaktan, soğukta zaten, kışın ortasında, Bir çocuk sesi gelmiyormu kulağınıza, Onlar gülmek ve ağlamak bunların anlamını bile bilmiyorlar. Sizi derinden etkilermi bilmiyorum ama ben çevrimdışıyım. Soluklarını tenimde hissediyorum, sesleri kulaklarımda çınlıyor. Halen çağdaş bir dünyanın göbek bağı mı sanıyosunuz kendinizi. Ayak bağısınız sadece barışın, özgürlüğün. Siz hala tartışın,örtüşün,anlaşma ve uzlaşma arayın. Pis bir sinek vızıltısı, geliyor bana. Söylentiler, beklentileri karşılamıyor. Atılacak somut adım görmedikden sonra. Veli ahtı olamadınız Atamızın. Kurduğu düzene, söz ettiniz, Kurgularınızla bize geçmişi özlettiniz. Varisi oluyorum geçmişteki yazarların. Varsın beni de ülkeden atın. Söylentilerimin birini bin yapın, Adıma bölücü koyun, vatan haini deyin asın. Sinirlerime hakim olamamam. Sizlere çözümsüzlüğün anahtarını verir belki. Gidin durdurun, kan akmasın çocuklar ağlamasın. Barış getirin dünya ya Atamızı örnek alın. Krizi fırsat bilmeyin, işsizi kollayın iş imkanı arayın. Oy toplamak için seçim öncesi. Şirin görünmek için, asfalt atmayin. Somut adımlar atın, bizi düzlüğe çıkarın. Savaşı durdurun kan akıtmayın. Çözün, çözün, çözün.... |
mustapcan tarafından 1/7/2009 6:37:26 PM zamanında düzenlenmiştir.