SAVAŞTA ÇOCUK OLMAK
Anne; babam neden hala gelmedi,
Karanlık ve soğuk değil mi dışarısı. Acıktım kuru ekmek de mi kalmadı. Karşıya bomba düştü ısınır mı burası. Ne zaman dışarı çıkıp oynayacağım. Ne arkadaşım var ne de oyuncağım. Bu sesler bu tozlar bu alev topları. Üstüm başım kirlendi yıkayamadım. Sular akmıyor, banyo olamayacağım. Sen korkmuyor musun anneciğim. Sarılıp öpmelere doyamadığım. Tenin barut kokuyor, vücudun kan. Kalksana annem gidiyoruz hazırlan. Babam geldi üşüme diye örttü seni, Çok ağladı, kucağına aldı sen sustun. Ben de sustum, babam da sustu. Yolculuk başladı, babamın kucağın da, Bir bomba patladı az uzağım da. Üstüme kapaklandı canım babam. Kan oldu her yanım yoktu hiç yaram. Bir ambulansa aldılar her yer toz duman. Kameralar vardı, fotoğrafçı amcalar. Ben sustum, konuşsam anlarlar mı? Acımıyor ki yaralarım, başımda bir kan. Şaşırdım canımın yanmamasına, Babam ve annemi arıyordu gözlerim. İkisi de öldü gözlerimin önün de. Bu kanları kaldı sadece üzerim de. Yıkamasınlar temizlemesinler beni, En sevdiğim çikolatayı uzattı amca Ne verseler boş ellerim, yiyemedim. Bırakın beni gideyim, diyemedim. Anlamadığım bilmediğim yerlere geldim. Küçücük ve sahipsiz ve kimsesizdim. Kırık dökük yıkık paramparça hayallerim. Gözümü kapatsam annem babam ellerim. Savaştan kurtuldum ve ben çocuktum. Arkadaşlarım annem babam akrabalarım, Hepsi öldüler ve siz geldiniz kurtardınız. Türk’tün üz ben sustum siz konuştunuz. |