YAR İSTANBUL YAR
yar istanbul
İstanbul nefes verdi şaire küller eridi kayboldu sessizce orta yerde duran ey şehir sen kaynaksın biz sende meftun yazılar göklerde şairler sende medfun sen garip yüzlerin odağı yaşatırsın bütün çağı ihtişam ellerinde bakar sulu sulu bir taraf aşk bir taraf ölüm kokulu içte beyaz gömlek, memleket işte şairdir; nefes keser dayanamaz işte yoldan geçen asırlar tel tel dökülür İstanbul; her yerinden tarih yama yama sökülür ne heyecanlar; sende yer bulurken ismin dillerde besteler düşerken şavkında güller, laleler yeşerir aşkın sevdanın elinde bahçelerde hayat; kuşlar civildeşir tarih buram buram senden bize Süleymaniye Camii, Ayasofya müze Dikilitaş asılı, Galata başka kule zindanların vardı; Yedi kule Metrislilerin suçu siyasi devletin bunda çoktur payesi herbirinin farklı hikayesi saraylardan Topkapı parklardan Yıldız köşklerden Malta ,kasırlardan Hidiv sarnıçlardan Yerebatan, padişahlardan ulu hakan Abdulhamid mimarlardan Sinan surlarında Ulubatlı Hasan boğazda gerdanlık, öpüşür avrupa, anadolu burası hem Osmanlı hem avrupa yolu kültürler sende barışır burası ilim irfan dolu ne paşalar yaşar paşa paşa birtarafta Bayrampaşa diğertarafta Siyavuşpaşa Koca Mustafa Paşa denize nazır Gazi Osman Paşa pilevneden can taşır kadırgada kabadayılar beyoğlunda nanoşlar dolaşır fenerde patrikhane sefa sürer belli değil içerde ne filim döner İstiklal Caddesi aşıklara meydandır Bağdad Caddesi züppelerin payındandır yar koynunda gibi sıcak İstanbul sende olmayanlar, haksız beyandır Saray burnu balıkçılar yurdu oltalar atılır yürekten rast gele bazen takılır balık, bazende çer çöp sarhoşların yeri Kireç burnu kafalar kıyaktır hiç bir şeye aldırmaz içinde barındırır iti kurdu sanmayın buralar yaşanmaz herkes sever,bizde severiz İstanbulu Çekmecelerin dolu büyük, küçük Avcılar sende yurt kurmuş Yeşilköy Florya,Bakırköy sana yamanmış aslında benzemez içi,dışa kapanmış Zeytinburnunda dericiler kokarmış Esenler, Bağcılar,Güngören, Bahçelievlerde komşular Kağıthane lale devrini yaşamış Eyup Sultan yatıyor içinde Eyübün nice alimler büyük zatlara komşular Şişli, Osmanbey pazarın merkezi Etiler,Bebek, Tarabya eğlencede fazla ileri Beşiktaştadır gemi iskeleleri Üsküdar yar koynunda kuzu gibi Çengel köyde hıyar buz gibi Beykozda karadenize uzanır gemiler sahil boyu Kanlıcanın meşhurdur yoğurdu Haydarpaşa demir atar kalplere trenler gider memleketlere ne aşıklar yar yolu bekler garında ne umutlar kararır oranın gardında Kadıköy orası sanmayın köy başka alem Erenköy, Sahrayı cedid, Acıbadem koynunda ne aslanlar yatırır Maltepe, Bostancı, Yakacık farklı alem Tuzla, Pendik uzaktan bakar İstanbula yer ayırmıştır koynunda gariplere tenezzül etmez pula Kayış Dağı başını kaldırmış yukarı Ataşehir onu kıskanarak çıkar yukarı ey gidi Çamlıcalar ne güzeldir çayın simidin herkesin yurdusun özelliklede garibin seninde eğer kaderde varsa nasibin Çamlıca; İstabul’un bulunmaz yeri aşıkları seyri sefer eder oraya şairlede baş gösterir duygular çok derin kavruk yürekler doyar aşklara yer açın karanlık loş sokaklara gebe durdun yarınlara yarınki doğacaklara yar İstanbul; sal bizi koynunda bırak taşı uzaklara 03-01-2009 hayrettin |
Sızladı burnumun direği....kuş olup uçasım geldi.Güzeldi İstanbul'un her köşesi mısralarınızda.
Kutladım kaleminizi.Sevgiyle...şiirlerle kalın
Hâdiye Kaptan