BİR SALKIM ÜZÜM
Hüznüm gül bahçesinde bir salkım üzümdür
Yudum yudum çektim içime Resmettim gölgesinde Aşiyanda müebbet dalgaların sesi… Balıklar alsın ve götürsün İçimde yurdum kadar kutsal Bir acının yaktığı ateşsin. Dışarıda yalnız bir ayrılığın türküsüne Düşen endişe Teller gelsin dile, düştün hasretin içine Vuslat için çekilen çile Beste beste tüten sılanın kederisin. Hüznüm gül bahçesinde bir salkım üzümdür Hece hece sıraladım düşümde Yusuf’un yorum yaptığı zindansın. Yedi yıl kıtlık yedi yıl berekettir sabredene. Nil’in bereketini aldığı sensin. Gülşende su verensin. Hüznüm dolaşır baktığın her yerde Bir gözün Filistin’dir Top oynayan çocuğun yaramazlığında Bir cam kırılır. Kerbala’dır kimi günler bela dedikçe Artar üzümün kızıllığı, rengin adı sensin. Bir gözün Babil’dir, dolaşır kargaşalık sesinde. Tanrı dersin; Karıştırdı dilleri bir kere Neylersin? Serersin hüznü bahçeye, hüznün adı sensin. Hüznüm dolaşır baktığı her yerde. Bunca acıya, çekilen sızıya rağmen. Velhasıl ayrılığın adı sensin. Gözyaşındır beni yeşerten gülşende. Sen bunu bilsen de bilmesen de… Hüznüm gül bahçesinde bir salkım üzümdür. Olgunlaşmaya dem vuran yüzümsün. M.S./2009 Kahramanmaraş |
saygılarımla.
cemilmelih.