beady red
Beady Red
bir sabah vuruldu beady red kendi silahıyla beady red ölmüyor ölmüyor beady red bir kedi gibi kaç canlı beady red bir sabah ağlıyordu beady red kendi yüzleriyle beady red sıradan acılarla beady red olmuyor olmuyor diyordu bu dünyada mutluluk saadet bir sabah göçmek için dünyadan varmak için tanrı’ya su ya da azap için razıdır beady red insanın vereceği bir damla sudansa tanrı’nın azabına razıdır beady red “ben beady ne hayattan korktum ne ölümden ne şeytandan korktum, ne insandan tanrıdan korkarım sadece ben beady ve ölümü isterim bu yüzden çünkü ölümle dirilirim ben beady bloody bu sabah ve her sabah güneşin batıdan doğduğu bu her sabah hepinize saygılarımı sunuyorum ve hakendenlere nefretimi kusuyorum ben beady bloody kurşunlarımı. “ işte o sabah beady red kara kanı içinde beady red bir bebek gibi yatarken beady red tanrı ruhunu geri çevirdi cehennem kapısından ve tekrar yaydı bedenine beady’nin |