soru-lar
soru-lar
sorduğum soruları bilmiyorum uygun uyaklar aradığım kaçaklığıma sonda bir uç bulduğum cevaplarıma ahlak, yakıştıramadığın satırlarına evet bir şarkı mı istediğiniz senli benli şarkılar çok sen gerçeklerden bahset yarım yamalak, yalın ayak, başı kavak bir sonbahar beklediğiniz o belki benim bulduğumdu ve bilinen bir şey, sır değil süslü saksılar var, kırmızı saçlar, yeşil bir kitap dualar var anlayış, bir anlayış beklediğiniz bulduğumuz ne bildiklerimiz kadar hissettiklerimiz bir karanlık vardı? bir yalnızlık vardı, bitti. unutuluş, geçti? avurtlarıma karanlık çöktü bu debdebe bu keşmekeş avuçlarımda biriktirdiğim bu yankı düğümlenirken kargaşa kargaların attığı bu çığlıklar çöken sözcükleri anlamın uzayıp giden yorgunluk umudun içinde kara bir zerre gibi benzeyiş, bir benzeyiş gerçeği söylemek yalnızca yetinmek sonsuzlukla çöküş, karanlığın çöküşü anlamlanış kaygı uzar gider düzenli bir kargaşada kargaların attığı bu çığlıkta karanlıkta bilenirken nefs ateşle aydınlıkta azapla karanlıkta anlamakta kapılar aralıkta kapılar aralıkta her yer bir sonsuzlukta ilksizlikte evet bir gecem vardı bilindik bir gecem basitliği kınama kına kendini kınayacaksan hazır ol saldırı taburu gaz maskeleriyle geldi/ilerliyor yalnızlık çağından karalarla, beyazları çıkarana selam ve neydi anlattığınız neydi unuttum çünkü galiba gerçeğiniz yoktu belki de ya da gerçeğinizde savaş yoktu o yüzden unutmuş olabilirim cicibicileri ve bicibicileri anlamaya çalış, anlamak anlamak belki ee ne oldu, her şey güzelleşti mi birden çiçekler mi açtı, çiçekleştiniz keşke çiçekleşebilseydiniz mi elbette olmalıdır işte bu yüzden benim kendimi tırmalayışım illa bir sözcükler sıralayışım aaa bakın bakın kim var gülücükler doğuran bir adam, acıdan peki bu çabanız ne niye solumuyorsunuz temiz havayı aydınlığı, suyu, kardeşi kötü günde ve iyi günde yalnızlıkta ki yalnız olan kim bilmeyen mi bir son arıyorum kendime bu defa uçtaki cevaplarda belki de bütün bunların hepsi bir sorudur belki kalmadı sorular cevaplarda, cevaplar sorularda aa, ha bakın yine bir bilmece gibi konuştunuz paronayak şizofren artizliklerde sanki “perde” denince halkı selamlayacaksınız ama neden gerçek, evet gerçek gerçeği de siz söyleyin, ya da bir şarkı söyleyin ne isterseniz söyleyin yok sayamam olmayanı belki de değeri yoktur olmayanın belki de yeri yoktur olmayanın yoksa yeri gelmeli olmayan gelince başgöz etmeliyiz allah’a tevekkül etmeliyiz kaçma ne kaçış var, ne kaçacak belki kaçılacak bir yer kaçınılması gereken cehennem nefs bu bahiste pusuda |
varol
sağol
....