İÇİMİZDEN BİRİSİ
İÇİMİZDEN BİRİSİ
bir çok şeyi kaldırıp ortadan kalbimizin sınırsız haritasında işaretledik geçeceğimiz nehirleri vedalaşarak buz kesmiş düşüncelerden dahildir dedi içimizden birisi yüksek sesle duyulabilir dünyanın öbür ucundan sonu belli olan sevdaları çekenler başımızın tacıdır bundan böyle güneşli kedersiz bir günde çıkılmıştı yola gök altında pazarlıksız buyruk sevdasıyla esti hesapta olmayan rüzgar hasretini çektiğimiz dağlardan ovalardan biner gibi özgür bir ata başladık türküleri bildiğimiz gibi okumaya ay ışığında kızıl rengiyle toprağın gönül verdik her mevsimin inadına bulmaca gibiydi hayat yabancılaşmaktaydı her şey bir uzayan ırmak bir dilsiz toprak bir parça acı de istersen varsın anlamasınlar o zaman varsın inkar etsinler göğün maviliğini varsın toprağın yarılmasını bekleyenler gecenin mültecisi olsun sokaklarda lakin orda herkesin yolu üzerinde vahşi hayvanların veremli aşkı duruyordu biz bıraktık günü geçmiş silahları kazıdık yüreğimize baktıkça üzüldüğümüz fotoğrafları büyüklerin sessiz acılarını feryatlarını söylerken haylaz rüzgarlar kendi şarkısını mahmuzladık kızıl yeleli kişneyen atlarımızı ve gördük göğe bağlanmış ipin ucunda sallanan başlarımızı çocuksu nefretlerin duasıyla sıyırıp gözümüze inen perdeyi fışkıran köpüklü sular gibi başladık temizlemeye dünyanın kirlenmiş güzelliğini ben ölürsem dedi içimizden birisi şafak vakti ilk önce yani dönüp bakmayın ardınıza sayın binlerce yıldır yaşamışlığıma sararıp solsam da ben ve çürüsem göz kamaştıran güneşli bahar gününde kaldırıp başımı topraktan göreceğim sizi yalnız ve kuşkusuz çıkılmıştı yola toprağın en doğurgan döneminde savruluyordu yaşamın hevesli polenleri vazgeçilmeyen aşklar diyarına beklenen tohumcuktuk her mevsimde açacak ve bu gün bilinmez bu evren içinde gizli tuttuğumuz acılarla gürlerken biz tanrıların ödü kopacak şaşkın ve çaresiz kaldırmıyor kalbim gölgelerin ağırlığını bile dedi içimizden birisi dile gelen bir taş gibi muhteşem volkanların patlaması yüzyılların hasretiyle çarpan kalbinde saplanmış gibiydi Eros’un okları ve sevda yüklü ana misali yabani bir açlığı doğuruyordu sanki birdenbire kaldırıp elini yıldızlara doğru nefessiz bırakan rüzgarların huzurunda bende varım dedi güneşe giden bu yolda |
Sevgi ve saygımla Yürekten tebrikler...