-Başlıksız-
hatıradır aysız gecede dalgın hançer
durmadan düşerken kendi kalbini düşer yollara ansız anısız akar uykusuz ırmaklara hatırdadır ağlardaki balıkların çığlığıyla döner dalgalar ahh küçücük gemi kime sorsam dönüşün yok der sevdiğin şarkılar yangın olur zaman susup ağlamak çıldırmak olur şarkılarda senini aramak soldukça fotoğrafın dalgın bir hançer olur aşkın mı lila bir bıçak olur o hatırandır ordan tutuşan bir uçurum olur alışmadan gözlerine daha o tuhaf ve yoldaş gözlerin büyüsünde tutuşur orman büyür bu yangın. usulca yüzünde yıkık bir imparatoriçe sarısıyla gidersin yıkılır üzgün kuğu çığlığına günün bir ağlayıp bir güler divaneleri sesimin kalbim o şaşkın kuğu ortayerinde yüzünün gidersin değiştirir yerini düşer bir yaprak ay büyümüştü aşk büyüdü hatırdadır yağmur yağdı sen giderken incindi sel olup baskın verdi üşüdü o kırık dalda bir yağmur kuşu katlanmadı kalbim orda sen lila bir bıçak seslendim yurdunsa uçurdum al dedim götür uçurum kuşuna hatıradır sesim bu aysız gecede deşiyordu çünkü o dalgın hançer o lal o sağır çığlığındaki sese benzedim batık gemilerin deniz baltık kıyısında sustuk ansızın dili tutuldu rüzgarın biz ki kekeme çocuklarıydık aşkın dağıt ayperisinin ördüğü saçlarını yağmur saatiyle sabaha yakın can yakar soldukça hatıradır, yak eğilip gamzeni öptüm kırık parmağını intiharı çağıran yaranı öptüm aşkın ki lila bir bıçaktı göğsünde yaktım yak bu fotoğrafı hatıradır çünkü yak güz öyküsüne döner yapraklarla ağlamak |
“albümünde değil, kalbinde yer ver” demek geldi,
fotoğraflar neden seskun,