AÇIK MEKTUPNe zaman işitsem hüznüyle helâk olurum; Bir hazin hikâye bu,bir belalı uçurum... Dolar hendeklerime çınarların hicabı, Geçmiş zamandan yalnız öfke gibi bir acı! Yakınır yıkık surlar,evler üstüme yürür; Susuz çeşmelerde çağın uğultusu büyür. Malazgirt’ten,Mohaç’tan arta kalan bu demek; Dökülen şehit kanı,verilen bunca emek! Ülküsüz,hatırasız;gördüm kanarken ruhu, Yağmalanmış belli ki Fatih’in İstanbul’u! Yok resmedilen yerde o beyaz at rüyası; Rehin olmuş gelecek,halkı ekmek arası! Türkçe söz bulamazsın,sanki salgın hastalık; Yeter dükkân adları,istemez başka tanık! Yükselmeler gökdelen,kaybolmuş minareler; Kıblesi şaşmış insan,ha lağımda fareler! Yolsuzluk bil ki bomba dolaşır elden ele, Haksızlık ip atlıyor;burunsuz,tutkun güle! Gübresi,hormonu bol insansız bir iktisat; Kalkınmanın adı bu,öz değerlerse fesat! Söyleyin ne değişti,Tevfik Fikret sesinden? Farkı var mı bu devrin, “örtün!” diyen “Sis”inden? Bunun için mi verdik İstiklâl kavgamızı? “Tam bağımsızlık!” Evet!Bilsinler kastımızı! Ey gençliğim durmak yok;avare çağından geç! Atıl bir ok gibi aşkla,ilmin yayından geç! Baş ol âleme,susma;dirilsin ülkü tekrar! Senin azminle yurdum adalet mülkü tekrar! |
Bir hazin hikâye bu,bir belalı uçurum...
Dolar hendeklerime çınarların hicabı,
Geçmiş zamandan yalnız öfke gibi bir acı!
Yakınır yıkık surlar,evler üstüme yürür;
Susuz çeşmelerde çağın uğultusu büyür.
güzel dile gelmiş bir şiir ama beyit yazarken şuna dikkat etmelisiniz kafiyeler ve kalıplar, yer yer kafiyelerin yerini takılar almış biraz daha gayretle daha güzelleri gelebilir
selamlarımla