2
Yorum
9
Beğeni
4,3
Puan
79
Okunma
Ceset
Durup durup seni düşünüyorum.
Bunu artık kendime itiraf etmiyorum,
çünkü itiraf
bir çıkış yolu varsayar.
Ben sadece
olanı sürdürüyorum.
Gittiğini biliyorum.
Bilmek
bazı şeyleri hafifletmiyor.
Bilmek,
sadece insanın
kendi çaresizliğini
netleştiriyor.
Dönmeni beklemiyorum.
Beklemek bir eylemdir,
ben eylemsizim.
Bende kalan tek hareket
içimde çöken şeyler.
Ne çok sen olmuşum ben.
İnsan sevdiği kadar mı eksilir,
yoksa
eksildiği kadar mı sever?
Bunu ayırt edemiyorum.
Durup durup seni düşünüyorum
çünkü seni düşünmediğimde
hiçliğim büyüyor.
Hiçlik,
insanı daha hızlı
yutuyor.
Bu düşünmek
ölüm değilse
nedir?
Ölüm dediğin
bir son değil belki,
bazı hayatlar
içinden
ölerek ilerliyor.
Susuyorum.
Çünkü kelimeler
yaşayanlar içindir.
Benim ağzımdan çıkan
her şey
biraz geç kalmış.
Her şey anlamsızlaşsın istiyorum.
Çünkü anlam
hatırlatıyor.
Hatırlamak
dayanılacak bir şey değil.
Sen ve hayat
aynı boşlukta dursun istiyorum.
Biri diğerini
haklı çıkarmasın diye.
Ama kendime
“beni o kaybetti”
diyemiyorum.
Çünkü kaybetmek
önce sahip olmayı gerektirir.
Ben sana
kendimden fazlaydım.
Artık yeryüzü
sensiz
bir anlam taşımıyor.
Toprak duruyor,
gökyüzü duruyor,
ama ben
yerimi kaybettim.
Yürüdüğüm her yerde
bir eksik var.
O eksik
ne senin adın
ne de benim.
O eksik
ikimizin arasında kalan
ve artık kimseye ait olmayan şey.
Öyle çok sen olmuşum ki
kendimi çağırdığımda
sesim gelmiyor.
İnsan kendini kaybedince
dünya sessizleşmiyor,
sadece
daha anlamsız bir gürültü başlıyor.
Ben,
adımın içinde
bir ceset taşıyorum.
Bu ceset
toprağı hak etmiyor.
Çünkü bazı ölüler
gömülmez,
taşınır.
Geceleri
uykuya teslim olmuyorum.
Çünkü uyursam
içimde kalan son nöbetçi de
çekip gidecek.
Bazı sabahlar
uyanıyorum
ve hâlâ buradaysam
kendime kızıyorum.
Çünkü kalmak
her zaman
cesaret değil.
Kimse fark etmiyor.
Çünkü kimse
başkasının içindeki ölüyü
duymuyor.
Ben bile bazen
duymuyorum.
Seni düşünmediğim anlarda
kendime rastlıyorum
ve bu daha ağır.
Çünkü kendimle
barışık değilim.
Keşke
biraz daha az sen olsaydım.
Keşke
kendime
küçük bir boşluk bıraksaydım.
Ama sen
her yere yerleştin,
ben
hiçbir yere.
Durup durup seni düşünüyorum.
Bu artık bir alışkanlık değil.
Bu,
yaşamanın
benden geriye kalan
son biçimi.
Ve ben hâlâ buradayım.
Yürüyorum.
Konuşuyorum.
Nefes alıyorum.
Ama bunların hiçbiri
hayat değil.
Ben,
ben diye
bir ceset taşıyorum.
Hüseyin Erdinç
5.0
83% (5)
1.0
17% (1)