1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
27
Okunma
bu şiir…
evle papaz olup
gecenin koynunda sabahlayanlara
avazını dudaklarına mıhlayıp
ormanın zulasına ceviz saklayan sincaplar gibi
acısını içine saklayanlara
bu kirli dünyanın kirli savaşlarında
tertemiz ölen çocuklara
ateş çemberinde akrep gibi
kendi zehrini kendine banıp
boğma rakı gibi boğulanlara
bir bağlamanın döşünde geceyi içip
sabaha uyanmayanlara
uğur böceklerinin kanatlarına ağır gelince hayalleri
kıtlıktan çıkmışçasına içip
ağır yaralı bir türkü gibi kanayanlara
kana kesmiş hastane odalarında
saniyeleri sayanlara
yangından ilk kurtaracağı aşk
yangının avuçlarına düşünce
kendini ateşe atıp
kallavi bir orman gibi yananlara
korkulu uçurum yamaçlarında
bir çiçeğe uzanır gibi aşka uzanıp
acıyı heybe gibi omuzlayan o yiğit kadınlara
cahil cesaretin kıyısında
dünyaya kafa tutan
o kurşun işlemez sevdalara
daha yarası sağalmadan
yeni yarasına tuz basıp
-neden tanrım neden ben diye haykıranlara
armağan olsun...