Durmak Bana Göre Değil

Şartlar ağır, yüzler soğuk
Sormak bana göre değil
Güneş serin, hava boğuk
Irmak bana göre değil

Önümüzde bahar, yaz var
Kuş sesleri, ördek, kaz var
Dilde şarkı, elde saz var
Dermek bana göre değil

Dallar gazel düşürecek
Çoban kaval şişirecek
Horonu kim pişirecek?
Durmak bana göre değil

Dere akar, kumu eler
Keçi koşar, kuzu meler
Güneş doğar ufku deler
Sürmek bana göre değil

Yürek yanar, duman tütmez
Şu gönlümde sevda bitmez
Ömür gitse, hisler gitmez
Germek bana göre değil

Çok işim var şu âlemde
Bitiremem bir kalemde
Hızlı formül yok elimde
Yormak bana göre değil

Bitmiyor şu borçlar, çekler
Omuzumda onca yükler
Torun torba ilgi bekler
Sarmak bana göre değil

Yarım kalmış işlerim var
Yapılmamış dişlerim var
Hayallerim, düşlerim var
Vermek bana göre değil

Bu kervanın yolcusu çok
Sağcısı çok, solcusu çok
Hesabı zor, ölçüsü çok
Sürmek bana göre değil

Kaymaz ise temellerim
Gitme diyor emellerim
Çok eksiktir amellerim
Varmak bana göre değil

Mustafa Hoşoğlu