Seninle el ele olmak, en güzeli bu Kafdağı’nda bıraktığımız umutları çekip almak… Sabırla en çetin kayaları bile deler su; Elde var bir: Dileğim Ferhat’ın olmak.
Sabah yıldızı beklemekten usandı mı? Kulağı yerde nergisin sıkıntısı ne? Gece nöbetçisi kesilen gözlerin yandı mı? Elde var iki: Dileğim Kerem’in olmak.
Gözlerimde umudumun türlü rengi parlıyor, Kalbimde özlem ateşleri alev alev yanıyor. Bulutlar rengini ne kadar keserse kessin; Sonunda gökyüzü yeniden mavileşiyor…
Umut, efsane sevdamızın tetikçisi Anaç güvercinler gibi kanatlanıyor… Kafdağı’nın doruklarında bir tanem, Mutluluk bayrağımız dalgalanıyor.
Yollarımızı kim tutarsa tutsun, Ayvaz’ım var Korkum yok eşkıyadan, haramiden… Soylu süvarilerim mor dağları aşıp geçiyor; Elde var üç: Dileğim Köroğlu’n olmak.
Sen ve ben, el ele tutuştuğumuz gün Özlemdi, elemdi, kederdi ne varsa bir tanem, Yıldız yıldız yakamızdan usulca kayıp gidecek; Elde var dört: Dileğim ebedî Şehzade’n olmak.
Sevda köprümüz yeni baştan kuruluyor, Delişmen yüreğim yine tutulmuyor. Sihirli anahtarım cennet ya da cehennem de olsa; Elde var beş: Dileğim Deli Dumrul’un olmak.
Oyhan Hasan BILDIRKİ
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir daha adından itibaren,baştan sona,umut ve dilekleri tükenmemiş bir yüreğin sesiyle konuşmadır.Şair, “Seninle el ele olmak,en güzeli bu!” derken yine en baştan niye umut ve dileklerini tüketmediğini söylemiş oluyor. “Sevgili/eş/tutkunun kaynağı” mutluluğun ve umudun da kaynağıdır. Gençlik hayallerimizin masal dağına,ulaşılamayanların umuduna yolculuk, ancak gerçek bir sevgiyle ve yanında olduğunu bildiğimiz gerçek sevgili varlığıyla cesaret edilebilecek bir serüvene atılmadır. Sevgide, sabırla dağı delen Ferhat olmak,gerçek aşığın dileğidir. Burada “su” iç temizliğinin gücünü; sevgide sebatın,sadakatin ve içtenliğin gizil etkisini temsil ediyor.Şair,Ferhat’ın külüngüne karşılık suyu öne çıkarıyor,bilerek.Nasıl sabah yıldızı sabahı beklemekten usanmazsa,uykusuz gecelerin aşığı Kerem olmak da bu seven kalbe şikayet düşürmez. “Kulağını yere tutan nergis” benzetmesi Divan şiirinde de vardır ama, sanırım şair bunu biraz farklı kullanmış burada. Yer, toprak göndermesi ile,ölümlü olmanın sıkıntısı/oradan gelecek ani bir çağrının kaygısını hissettiğini sezdiriyor. Bu efsane(dilden dile söylenen)sevdayı, şairin tabiatta da benzerini bulup sevdiği(“Bulutlar rengini ne kadar keserse kessin/Sonunda gökyüzü yeniden mavileşiyor”) umut duygusu, adeta uçmaya hazırlamaktadır. Kafdağı gençlikte zapt edilmiş bir hayal hedef olmalıdır ki,şaire göre,onun doruklarına mutluluk bayrağı dikilmiştir. Aşk,emek ister. Yürekli,mert ve erdemli olmak,aşığı korkusuz ve donanımlı kılar. Şair aşkına Köroğlu olmak isterken,haksızlığa başkal dırmak dileğini de söylemiş oluyor. Dikkat edilirse,Efsane-Kafdağı-“Bir Köroğlu-bir ayvaz” gibi iki baş kişi kalmak-yalnızlık duygusu-eşkıya-harami-soylu süvariler dekoratif değil,birbirini tamamlayacak unsurlardır. Şair şiirini Türk halk edebiyatının aşık kahramanlarıyla onları anıştırmalarla(Telmih)kurmuş bilinçle. Her genç kız hayatında “beyaz atlı şehzade”sini arar.Şairin dileği ise,eşinin ebedi şehzadesi olmaktır. Sevgiliyle el ele vermek,zorlukları sevginin dayanma gücüyle aşmak,umut suzluğa düşmemek gerekir.Çünkü,aşık,sevdiğine sevgisinin yüce ilhamıyla güzellikler vadeden dir aynı zamanda: Şair;“Sen ve ben el ele tutuştuğumuz gün” hayattan gelen bütün olumsuzluk lar, “Yıldız yıldız yakamızdan usulca kayıp gidecek” derken “sevgiyle yıldızlar katına çıkma” duygusuna özel-gizli bir vurgu yapıyor. Şairin “Deli Dumrul” hikayesinden bahisle “sevda köprüsü”, “delişmen yürek” benzetmeleri, onun şiirini tesadüfe bırakmadığını gösteriyor. Hayat içindeki yapılıp edilenlerin “sihirli anahtarı” hangi kapıyı açar Allah bilir ama,şair sevdiğine “Deli Dumrul olmak” dileğindedir. Sonuç: Şair aşkına Ferhat,Kerem,Köroğlu,Şehzade,Deli Dumrul olmak dileğini söylediğine göre, bize ve geçmişe ait,bizim olan bir sevda duygusunu yüceltmektedir. Zaman zaman sözcük seçiminde,uyakta aceleye gelmişlik hissedilse de,şair bunu yapmacıksız ve içten söyleyişle örtüyor.
Bence bu şiir iki temele dayalıdır. a-sonsuzca sevmek b-vuslat beklemek,tabiki ömür yeterse c-"bu gün gibi körpe el uzatımı" İkinci bölüm. a-heyecanla b-yaşamın at başı gidişi benzetme-örnekleme-kişileştirme-mecaz-edep vs...... tam bir yorum sayfalarca... kutlamak azdır. Önemli not: dörtlüklerin sıralamasında,önce veya sonra yazım gibi bir hata olabilir mi? Abime sordum. Zira kardeşin olarak yazdım. Beni bağışla. Balkanlar dan selamlar eder ellerinden öperim... Mustafa ERMİŞ
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.