AnlatamıyorumSen; birbaşınalığına bırakmadan önce bu kenti, yazmazdım bulutlu havasını dağlar büyümezdi gözlerimde ve sormazdım denizler neden mavidir diye… Ellerin vardı, geceye köprü kuran ellerin varıncaya dek sabaha kıvrımlarında düşlenirdim. Bir kokun vardı senin şuna benzerdi; -mevsimleri sarsan gökçiçeği- için için çekmezsem yağmurlar göçerdi ömrümden. Ölümden düşerdim tutunmasam saçlarındaki yamaçlara ve korkusundan da bilirsin, hovarda bir uçurumdu senin gözlerin. Sesinse, kırsal vakitlerde esişen uysal bir orman’ın, yol gösteren ferahlığını işaret ederdi duyduğumda. Milyonkere çığlık atardım tıpkı bir çocuk gibi,tıpkı kaybettiği sevinçlerini bulup avuç avuç toplayan çocuk gibi. Anlatamıyorum, olmayışına kelimeleri yetiremediğim gibi. |
Şiirin ilk pasajındaki şiirsellik, uyum, anlatım mükemmeldir gerçekten.
İkinci pasajı da iyi bulduğumu söyleyebilirim ama 'düşlenirdim' kelimesi olmasaydı. Güneşlenirdim gibi bir şey mi bu, anlayamadım.!
Üçüncü pasaj ise hakikaten kazaya uğramış bir çiçek gibi! zamansız ezilmiş sanki;
Bir kokun vardı senin
şuna benzerdi;
-mevsimleri sarsan gökçiçeği-
için için çekmezsem
yağmurlar göçerdi ömrümden.
Şair neden yormuş kendisini anlamadım, oysa şiir zaten akmış, gelmiş.. hani futbol da 'al da at..' deyimi var ya! Şiir de öyle gelmiş oturmuş şairinin diline ama şair 'gününde olmayan golcünün topu dışarıya atıp, zor olanı yapması' gibi zor olanı yapmış ve " şuna benzerdi;" gibi bir dizeyi hançer misali şiirin kalbine saplamış.
Bir kokun vardı senin;
mevsimleri sarsan gökçiçeği
için için çekmezsem
yağmurlar göçerdi ömrümden
demesi yetmez miydi sizce de..?!
Sonraki dizeler serkeş ve aver ve sahipsiz cümleler gibi.. Şairin duygusallığından kaynaklanan bir durum olabilir, anlarım bunu ama 'tıpkı' ve 'gibi' sözcüklerinin arda arda aynı cümlede geçmesi ciddi bir işçilik zaafiyetinin olduğunu gösteriyor.
Bütün bunları niçin mi söyledim?! İyi bir kumaş, usta bir terzi ama aceleye gelmiş bir elbise.. Bir kaç provayla düxzelecek gibi duruyor.
Başarılar.